KIRMIZI YAPRAKLI MARUL-RED LEAF LETTUCE- 100+ TOHUM -Heirloom dediğimiz geçmişi 1950’li yıllara dayanan ve klasikleşmiş bir marul türüdür. Son derece lezzetli yapraklarıyla salatalara ayrı bir tat katar. -Uzun süre mahsül verir ve bronz-kırmızı tonlarında yaprakları vardır.
SİVRİ YAPRAKLI ÇİN MARULU- YAO MAK- ***UZAK DOĞU MUTFAĞI*** -Tohum Dünyası olarak Uzak Doğu mutfağının en önemli sebze ve yeşillik çeşitlerini evlerinize ve bahçelerinize getiriyoruz. Bilindiği gibi Uzak Doğu ülkelerinde yaşayan insanlar her zaman sağlıklı olmalarıyla ön plandadırlar. Bunun sırrı çok fazla yeşillik tüketmeleridir. Şimdi tohumdan yetiştireceğiniz bu yeşillik ve sebzelerle sofralarınıza lezzet ve sağlığı getirebilirsiniz.
-Sivri Yapraklı Çin Marulu (Yao Mak) diğer marul türlerinden farklı olarak hem taze hem de pişirilerek tüketilmek için uygundur. Yeşil ve gevrek yapraklara sahiptir. 40-45 gün gibi kısa sürede mahsul vermesinden dolayı çok tercih edilen bir türdür. KIŞLIK SOĞUĞA DAYANIKLI KIVIRCIK MARUL YEŞİL,ETLİ VE ÇOK LEZZETLİ BİR YEŞİLLİKTİR SOĞUĞA DAYANIKLI OLMASI KIŞ AYLARINDA KOLAY YETİŞMESİNİ SAĞLAR
ICEBERG MARUL TOHUMU- 100 TOHUM
-En popüler marul türlerindendir. Gevrek yapıya sahiptir ve yaprakları çok lezzetlidir. Yapraklarının bir miktarını kullandıktan sonra folyo ile sararak buzdolabında rahatlıkla saklayabilir ve daha sonra tüketebilirsiniz. Salatalarda, sandviçlerde, hamburgerlerde, vs. kullanılmak için uygundur.
SAKSI MARULU TOHUMU- 150+ TOHUM
-Heirloom dediğimiz kökeni 1850 li yıllara dayanan geleneksel marul türlerindendir. İç mekanda saksıda veya bahçelerde sınırlı alanlarda yetiştirmeye uygun, çok ve sürekli mahsul vermesiyle bilinen özel bir türdür. Uzun bir saksıda birden fazla marul yetiştirebilir ve bu lezzetli marulları salatalarınızda kullanabilirsiniz veya direkt olarak tüketebilirsiniz.
Kullanılan kısımları: Yaprakları, (Lactucae folium), Lateksi (Lactucarium).
Etken bileşikleri: Flavonlar (apigenin), kumarinler (eskulin), terpenoitler, seskiterpen yapısında acı maddeler, laktupikrin, laktusin.Etki ve kullanılışı: Laktupikrin ve laktusinden dolayı sedatif etkili olduğu sanılmaktadır. Yatıştırıcı, ağrı kesici ve hipnotiktir. Uykusuzluk, huzursuzluk, çocuklarda aşırı duyarlılık, tahrişli öksürük, adet kanaması düzensizlikleri, adale ve romatizma ağrılarında kullanılır.
Hazırlanışı: 1 çay kaşığı (2 g) drog üzerine kaynar su dökülür, 10’ bekletilir, süzülür.
Acımarul Nedir Birleşikgillerden, tadı acı, yaprakları dişli, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir Bitki (Lactuca virosa).
Sapının alt kısmı batıcı tüylü, sarı çiçekli, beyaz sütlü, iki yıllık otsu bitki olan acımarul , Çiçekleri başak denen çiçek durumunda toplanmıştır. Başağı meydana getiren bütün çiçekler dilsi ve erdişi (erkek ve dişi birarada)dir.
Yapraklarının dişli ve dişlerinin ucunun dikenli olmasıyla yenen maruldan ayrılır ve tadı acıdır. Süt borularına sahiptir. Boyu 1-2 metreyi bulan sürgünü kesilirse beyaz bir süt akar. Kuruyunca esmerleşen sütüne acı marul sütü denir.
Kullanıldığı yerler: Acı marul sütü eskiden ağrıları dindirmek için Ameliyatlarda kullanılırdı. Bitki zehirli olup, narkotik ve yatıştırıcı etkiye sahiptir. Şimdi de yatıştırıcı olarak şuruplarda kullanılmaktadır.
Tabii olarak Avrupa, Kuzey Afrika ve Batı Asya’da yayılmıştır. Acı marul eskiden Avrupa ve Amerika’da sütü için yetiştirilirdi
Aslan dişi (kara hindiba,yabani acı marul) Faydaları ve Özellikleri
Aslan dişi (kara hindiba,yabani acı marul) özellikleri * Çayırlarda hendeklerde yetişir. * Kökü ,yaprağı kullanılır. * Müsait bulduğu yerlerde yetişen bu bitkinin yaprakları rozeti andırır. * Çiçekleri sarıdır.yaprakları ilkbaharda, kökleri ise son bahar aylarında toplanarak gölgede kurutulur. * İçinde taraxacine adında acı bir madde bulunur. Aslan dişi (kara hindiba,yabani acı marul) faydaları * 60-100 gram kök,bir litre suda on dakika kaynatılarak üç hafta sabah akşam birer kahve fincanı içilirse vücuda kuvvet ve dinçlik verir. * İdrar torbasmdaki iltihapları giderir. * İdrarı söktürür. * Göğsü yumuşatır.öksürüğü keser. * Balgamlı ishallere iyi gelir. * Böbrek taşlarını düşürür. * Karaciğer şişkinliğini indirir. Sarılığa faydalıdır. * Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını izale eder. * Taze sürgünlerinin kırılmasıyla elde edilen süt, dişleri temizler ve parlatır. Sütü cilde iyi gelir. * Ayrıca yaprakları salata olarak da yenir.
Acı Marul Aslan dişi Bileşikgiller familyasındandır. Sapının alt kısmı batıcı tüylü, sarı çiçekli, beyaz sütlü otsu bir bitkidir. Kurutulmuş sütünden infüzyon yolu ile faydalanılır. Latincesi:Lactuca serratifola Faydaları Sinir Sistemi:Uyutucu ve uyuşturucu olarak kullanılır.
ACI MARUL Yaşamsal önem taşıyan maddeler, Eser element, Potasyum, Fosfor Yağ metabolizmasını düzenliyor, felç riskine karşı koruyor
Acı Marul (Cichorium Intybus)
Yol ve tarla kenarlarında ekilmemiş arazide yetişir. Kuru ve sıkı toprağı sever. Temmuz ve ağustos aylarında mavi çiçekler açar Acı marulun kökünde ve gövdesinde bulunan süt mide rahatsızlıklarına ve hazımsızlığa iyi gelir. Kurutulmuş yaprakları ve kökü “safra kesesinin faaliyetini hızlandırır hazmı kolaylaştırır. Taze yaprakları salata yapılarak yenilirse kanı temizler. Kökü kurutularak kavrulur kahve gibi içilir veya kahveye ilave edilir. yapraklarından ve kökünden yapılan cay karaciğer dalak ve böbreklerin faaliyetini düzenler. Safrakesesi ifrazatını çoğaltır. Basurdan şikâyeti olanlara fayda sağlar. Süt içinde kaynatılarak içilen suyu pankreas ifrazatını çoğaltır. çiçekleri toplanır bol şekerle iyice karıştırılır güneşte kurutulur. Elde edilen bu lezzetli ilaç hastalıklarına iyi gelir ve kalbi kuvvetlendirir. Bu ilaçtan günde 1-2 kahve kaşığı alınabilir. Acı marulda idrar söktürme özelliği olduğu gibi mide nezlesine de iyi gelir. Ayrıca kanamalarda iyi bir dinlendiricidir. Önemli Not: Karaciğer hastaları sarılık hastalığına yakalananlar basuru olanlar böbrek rahatsızlığı çekenler acı marulu mutlaka doktor tavsiyesiyle kullanmalıdırlar
acımarul a. Sapının alt kısmı batıcı tüylü, sarı çiçekli, beyaz sütlü, ikiyıllık otsu bitki. (Yol kenarlarında taşlık yerlerde biter. Kurutulmuş sütü Avrupa ülkelerinde laktukaryum. Türkiye'de marul yağı diye bilinir, uyutucu ve uyuşturucu olarak halk hekimliğinde kullanılır.) [Bil. a. Lactu-ca serriola ya da virosa; bileşikgiller familyası.]
Marul Nedir Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir Bitki (Lactuca sativa):
Diger bir Marul da yabani marul (Lactuca serriola)dir. Acı marul, eşek marulu, yag Marulu gibi isimlerle de bilinir. Anadolu’da yaygındır. Bitkinin çiçekli dalları idrar arttırıcı, antispazmodik ve yatıştırıcı etkilere sahiptir. Kurutulmuş sütü de uyuşturucu ve uyutucu etkilere sâhiptir. Anadolu’da 10 kadar marul (Lactuca) türü yayılmış bulunmaktadır.
Acı Marul Birleşikgillerden, tadı acı, yaprakları dişli, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki (Lactuca virosa).
Kıvırcık Marul Yaprakları kıvırcık bir tür marul, kıvırcık.
Yabani Marul Sarı çiçekli, beyaz sütlü, 50-150 cm yükseklikte, iki yıllık otsu bir bitki, eşek marulu, yağ marulu (Lactuca serriola).
Deniz Marulu Sığ sularda bulunan, ince levhaya benzeyen yaprakları olan yeşil Su yosunu (Ulva lactuca).
Eşek Marulu Yabani marul.
Yağ Marulu Yabani marul.
Marul 30-100 cm boylarında, tüysüz, sari renkli çiçekler açan, beyaz bir süt taşıyan iki yıllık otsu bir bitki. Kültür formları ve değişik varyeteleri, çok eskiden beri yetiştirilmektedir. Bostan marulu olarak da bilinir.
Marul geniş yeşil yapraklı, yıllık veya altı aylık bir ılıman iklim sebzesidir. Genelde yaprakları salata olarak çiğ tüketildiği gibi Çin gibi bazı ülkelerde kökü ve yaprakları pişirilerekten yenir.
Sütlü bir su içermesi nedeniyle Latincedeki ismi lactis ( süt ) kökünden türetilmiştir. Pek çok çeşidi vardır.
Marulda, A ve C vitaminleri bulunur.
Salata ve marul tek yıllık serin iklim sebzesidir. Yetişme süresi 2-3 Ay gibi kısa süreli olan salata ve marul tiplerinde açıkta ve örtü altında değişik mevsimlere uygun olarak ıslah edilmiş çeşitlerle arka arkaya yılın 12 ayı üretim yapmak mümkün olmuştur. Son yıllarda yağlı baş salata ve kıvırcık baş salata tiplerinin Türkiye’deki üretimi ve yeme alışkanlığı salata ve Marullara çeşit zenginliği kazandırmıştır.
Marulun Faydaları
* Sinirleri yatıştırır. * Tansiyonu düşürür. * Sakinleştirici etkisi ile uykusuzluk çekenler için faydalıdır. * Aybaşı halini düzenler ve ağrısını hafifletir. * İştah açar ve sindirimi kolaylaştırır. * İdrar söktürücüdür. * Kabızlığı giderir. * Vücuttaki zararlı Maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. * Dalak ve karaciğer yetmezliği ile sarılığa karşı etkilidir. * Basur şikâyetlerini azaltır. * Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. * Balgamı söker. * Aşırı cinsel isteği azaltır. * Anne Sütünü arttırır. * Kemik erimesi ve romatizmada faydalıdır. * Kan şekerini düşürücü etkisi ile şeker hastaları için yararlıdır. * Özellikle gelişme çağındaki çocukların gelişimini destekler. * Hastaların iyileşmesini hızlandırır. * Cildi güçlendirir ve güzelleştirir. * Uykusuzluğu giderir. * Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. * Erkeklerde aşırı cinsel istekliliğin azaltılmasında kullanılır. * Kabızlığı önler, hazmı kolaylaştırır. * Basur memelerinde faydalıdır. * Kandaki şeker miktarını düşürür, kanı temizler. * Nekahat devresinin kolay atlatılmasında yardımcı olur. * Romatizma tedavisinde de yararları görülen bitki, karaciğer ve dalaktaki şişkinlikleri indirir. * Böbrek iltihaplarında iyidir. * Marul suyu, ergenlik sivilcelerini giderir, yüze tazelik ve güzellik verir. * Lapası, kan çıbanı, Apse ve yanıklarda kullanılır. * Asabi öksürükleri keser.
100 gr yenilebilir salata ve Marulda 10-15 kalori, 0,9-1,2 gr protein, 0,2 gr yağ, 1,2 -2,9 gr karbonhidrat, 0,9 gr kül, 95 gr su, 22-26 mg Ca, 0,5-2 mg Fe, 9 mg Na, 175-264 mg K, 330-1900 IU A, 0,04-0,06 mg B1, 0,07 mg B2, 0,2-0,4 mg niacin, 6-18 mg Cvitamini bulunur.
Kalsiyum Minerali ile A ve C vitaminleri açısından zengin bir sebzedir. Ayrıca Marulda B, D, E vitaminleri ve demir, sodyum, bakır, iyot, fosfor ve çinko mineralleri de bulunur.
Besin değerlerini hızlı kaybeden bir sebze olduğu için marulu çabuk tüketmek gerekir. Marulun Suyu cildi besler ve cilde tazelik verir. Sivilceleri giderir. Lapası yanıklara ve çıbanlara iyi gelir
Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu’nun her yerinde yetiştirilmektedir.
Kullanıldığı yerler: Sebze olarak kullanılır. Tâze yaprakları bas ağrısına karşı, süt arttırıcı, hafif müshil ve idrar arttırıcı olarak kullanılır. Marul tohumu da yatıştırıcı, hafif müshil etkiye sâhiptir. Erkeklerde özellikle ergenlik döneminde oluşan aşırı cinsel istekleri frenler.
Marul İklim İstekleri Salata ve Marullar soğuğa kısmen dayanıklı, nemli Hava koşullarına gereksinim duyan serin, ılık iklim sebzesidir. Vegetasyon süresi kısa olduğundan Türkiye’nin tüm bölgelerinde yetiştirilebilir. Yazları serin geçen bölgelerde yaz yetiştiriciliği de mümkündür. Bu bakımdan yaz aylarında 1000-1500 m. olan yayla kesiminde yazlık çeşitlerin yetiştirilmesi mümkündür.
Salata ve marul gruplarının sıcağa karşı duyarlılıkları farklılık gösterir. Sıcağa karşı kıvırcık baş salatalar çok hassas oldukları halde, yağlı baş salatalar orta derecede hassas, yaprak salatalar daha az hassastır. İyi bir baş oluşumu için düşük Sıcaklıkta yavaş büyüme idealdir.
Salata ve marul yetiştiriciliğinde en uygun Sıcaklık derecesi 15,5 ºC ile 18,3 ºC arası ise de baş bağlama esnasında 8 ºC-12 ºC arasında olmalıdır. 18 ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda vegetatif devreden generatif devreye geçiş başlar. Islah çalışmaları ile yüksek sıcaklıklara dayanıklı, çiçeklenmeyen yazlık çeşitler geliştirilmiştir.
Marul Toprak İstekleri Salata ve marullar iyi drene edilmiş, özellikle 25-30 cm.lik toprak tabakasında humusça ve besin maddelerince zengin, tınlı kumlu veya kumlu tınlı toprakları sever. Salatalar pH 6-7, marullar pH 5,5-7 olan Topraklarda iyi yetişir.
Salata ve marullar toprak tuzluluğuna orta derecede hassastır.
Marul Fide Yetiştiriciliği Salata ve marul fidelerini yetiştirmek için tohumlar fide yastıklarında sterilize edilmiş harç üzerinde 10 cm aralıklarla açılmış sıralara yapılabildiği gibi, içlerine sterilize edilmiş harç doldurulmuş saksılara veya Plastik torbalara ekilebilir.
İyi bir çimlenme için toprak Sıcaklığı 4,4 ºC ile 26,7 ºC arasında, en uygun hava sıcaklığı 24 ºC olmalıdır.ekimden 6-10 Gün sonra tohumlar çimlenir ve toprak yüzüne çıkarlar. Bitkiler 3-4 yapraklı olduğu zaman yastıklarda seyreltme yapılır. Fidelikte yabani otlar ayıklanır, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele yapılır.
Marul Dikimi Tohum ekim zamanı Akdeniz sahil kuşağında Ağustos-Aralık ayları, dikim Eylül-Ocak aylarıdır. Hasat Ekimde başlar, periyodik olarak çok soğuk kış ayları hariç Haziran sonuna kadar devam eder. Yayla şartlarında tohum Martta ekilir, Nisan, Mayısta dikilir, hasat Temmuz - Eylül aylarında olur.
Fideler 6-7 yapraklı olunca tarlaya dikilirler. Yaprak salata, yağlı baş salata ve marul çeşitleri nispeten daha küçük olduğundan, kıvırcık baş salatalara göre daha dar aralıkla dikilmelidir. Baş salatalarda m2’de 7-12 bitki bulunmalıdır. Genelde karık yönteminde dikim ikili sıralar halinde yapılmalıdır. Fideler sıra arası 30-35 cm, sıra üzeri 25-30 cm olmak üzere dikilirler. Dikim sonrası Bitkilere bol can suyu verilmelidir.
Marul Bakımı Dikimden sonra birkaç defa toprağı kabartmak veya yabancı otları temizlemek amacıyla çapalama yapılır. Açık tarla yetiştiriciliğinde yağmurlama sulama yapılmalıdır. Yetişme mevsiminde toprak ve hava nemi göz önüne alınarak toprağın suya doyumu üstünde su verilmemelidir. Fazla su kök çürüklüğüne neden olur. Hasada yakın dönemde fazla su ve gübreleme yapılmamalıdır.
Salata ve Marulların büyüme periyotları kısa olduğundan gübre istekleri fazladır. Salata ve marul yetiştiriciliğinde dekara 3-5 ton organik gübre verilir. Saf olarak dekara 10 kg N, 5 kg p2o5, 20-25 kg k2O verilir. Fosforun tümü, Azot ile potasyumun 1/3’ü dikim öncesi taban gübresi olarak verilir. Potasyum ile Azotun geriye kalan kısmının 1/3’ü rozet yaprak dönemi, 1/3’ü ise baş bağlamadan önce verilir.
Marul Hasat Yağlı Baş salata Salata ve Marullarda hasat yapraklar kartlaşmadan ve tohuma kalkmadan önce yapılmalıdır. Aksi taktirde acılaşma görülür. Hasat bitkinin tek tek elle yapılması suretiyle gerçekleştirilir. Toprak yüzeyine yakın kısmından kök boğazının üzerinden bir bıçakla kesilmek suretiyle yapılır. Tarladaki bitkinin hepsi aynı anda hasat olgunluğuna ulaşmadığından hasadın birkaç kez yapılması gerekebilir.
Marulda Görülen Hastalıklar Mildiyö, marul sap çürüklüğü, marul beyaz çürüklük, Rhizoctonia dip çürüklüğü, Antraknoz, kurşuni küf, külleme, Septoria leke hastalığı, kahverengi yanıklık.
Marulda görülen Zararlılar Yaprak biti, salyangoz ve sümüklü böcekler, tel kurtları, maras, danaburnu, bozkurt, yaprak piresi, kırmız örümcek, Lahana tırtılı, nematodlar.
Malzemeler: 1 paket kalın spagetti, 1 adet havuç, 1 su bardağı konserve bezelye, 4 yaprak körpe marul, 2 su bardaşı süt, 2 adet yumurta, 2 çorba kaşığı tereyağı, 1 su bardağı rende kaşar, Karabiber, tuz
Yapılışı: Havuç tavla zarı şeklinde doğranır, yarım çorba kaşığı tereyağında yumuşayana kadar kavrulur. Üzerine konserve bezelye ve az tuz eklenir. Spagetti haşlanır, süzülür, yağlanmış fırın kabına aktarılır. Üzerine havuç,bezelye yayılır. Yumrta , süt çırpılır, erimiş tereyağı ilave edilir, tuz ve karabiber serpilir. Karışıma rende kaşar iri doğranmış marul katılır ve makarnanın üzerine gezdirilir. Makarna önceden ısıtılmış 190 derece fırına verilir. Pembeleşene kadar pişirilir. Afiyet olsun.
MALZEMELER 4 adet kuzu incik 1 adet kıvırcık salata 1 demet taze soğan 1 demet dereotu 1 adet limon + 1 yumurta sarisi
HAZIRLANIŞI Tereyağında taze soğanlar çevrilir ve kuzu incikler çevire çevire kızartılır. Sıcak su eklenerek pişirilir. Kıvama gelince marul ve dereotu eklenir. 2-3 dakika pişirilip yumurta sarısı ve limon ile terbiye edilir. Az sulu bol yeşillikli bir haşlama olarak patates salatası ile servis edilir.
KULLANILAN MALZEMELER: Kıvırcık – 60 gr., Yoğurt150 gr., Çiçek yağı – 5 gr., Ceviz içi – 10 gr., Su- 100 mi., Tuz- 1 gr., Terbiye için – az sarımsak ve kekik.BESİN DEĞERİ: 100 gr. cacıkta: Protein – 2.75 gr., Yağ- 5.37 gr., Karbonhidrat- 2.66 gr., Kalori- 70.
HAZIRLAMA: Bol akar su ile yıkanmış marullar doğranıp önceden çırpılmış yo-fturl ile karıştırılır. Tuzlanıp, yağı ilave edildikten sonra ceviz katılır ve soğuk ikram edilir. Diyete aykırı değil ise dövülmüş sarımsak ve kıyılmış kekik ile terbiye edilir.
- 1 adet hindi but - 1 adet soğan - 4 diş sarımsak - 1 adet domates - 1 çorba kaşığı un - 75 gr. tereyağ - 1 adet defne yaprağı - iri marul yaprakları - karabiber
Hazırlanışı:
Hindi bütün kemiğini sıyırıp 4 porsiyon olacak şekilde doğrayın. Bir tencerede tereyağını eritip ufak ufak doğranmış soğan ve sarımsakları pembeleşinceye kadar kavurun. Hindi etlerini tencereye ilave edip suyunu çekinceye kadar kavurup unu ilave edin. 5 bardak su ilave edip pişmeye bırakın. Defne yaprağı , karabiber ve tuz ile yemeğinizi lezzetlendirin. Marul yapraklarını kaynar suda çok az haşlayıp soğumaya bırakın. Pişme kıvamına gelen etleri tencereden alıp bir domates dilimi ile marul yapraklarına sarıp uygun ölçüdeki fırın kabına alın. Tenceredeki sosu süzdürerek marullu hindi kapamaların üstünü örtecek şekilde ilave edip fırında üst kısmı kızarıncaya kadar pişirin. Tercihen yanında pilav ile servis edebilirsiniz.
İçindekiler 6 adet mezgit filetosu (her biri yaklaşık 100,150 g) 6 adet marul yaprağı 2 havuç 12 adet taze nane yaprağı 100 g tereyağı 1 limonun suyu tuz ve karabiber. Süslemek için: 1 limon taze nane yaprakları
Marul yapraklarını 2 dakika kaynar suya batırın ve soğuk suya tutarak soğutun. Havuçları uzun ve ince şeritler halinde doğrayın ve 10 dakika süreyle kaynar tuzlu suda haşlayın. Hafif çiğ kalmaları gerektiğinden fazla pişmemelerine dikkat edin. Süzün. Marul yapraklarını açıp içlerine bir parça balık, 2 adet nane yaprağı, biraz havuç, tuz ve karabiber koyun. Tüm sebzeleri ve balıkları bu şekilde tabak tabaka dizin. En üstünü bir tabaka yaprakla bitirin. Yavaşça Clipso'nun sepetine yerleştirin. Sepet ayağını tencerenin dibine koyun ve 750 ml soğuk su doldurun. Üzerine sepeti yerleştirin. Kapağı kapatarak basıncı en yüksek dereceye ayarlayın. 5 dakika pişirin. Buharı hızlı bir şekilde serbest bırakın. Hemen, eritilmiş tereyağı ve limon suyuyla servis yapın. Limon dilimleri ve nane yapraklarıyla süsleyin.
MARUL SARMASI Malzeme: 1 adet marul, 1 adet tavuk göğsü, 2 adet soğan, 1 adet domates, 8-10 adet mantar, maydanoz, nane, tuz, karabiber, tereyağı, Tarif:
Marul yaprakları kaynar suda çok hafif haşlanır. İnce kıyılmış piliç göğsü, soğan, domates, mantar, maydanoz ve nane karıştırılır. Karıştırılan malzeme, marul yapraklarıyla sarma yapılır.
Bir tencerede tereyağı eritilir soyulup ince ince kıyılmış domatesler ve tuz eklenip biraz kavrulur. Biraz tavuk suyu eklenerek kaynatılır. Bu su sarmaların üzerine dökülüp 20 dk. pişirilir. Sıcak servis edilir.
emekten önce salata şeklinde yenen marulun, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü bildiriyor.
Bol miktarda çeşitli mineralleri içeren marulun, sinirleri teskin edip iyi uyku verdiğini ve erkeklerde cinsel arzuyu frenlediğini belirten uzmanlar, yemekten önce salata şeklinde yenen marulun, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü bildiriyor. Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı pisliklerden temizlediğini vurgulayan uzmanlar, karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız olmasını sağladığını bildiriyor. Uzmanlar, marul suyu, yüze sürülürse ergenlik sivilcelerini giderdiğini, oralara tazelik ve pembelik verdiğini kaydediyor.
BESİN DEĞERLERİ 100 gr. marul vb. salataların içerdiği ortalama besin değerleri şunlardır: 14 kalori; 0,9 gr. protein; 2,9 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,9 gr. yağ; 0,5-0,8 gr. lif; 22 mgr. fosfor; 20 mgr. kalsiyum; 0,5-0,7 mgr. demir; 9 mgr. sodyum; 175-220 mgr. potasyum; 330-355 IU A vitamini: 0,06 mgr. B1 vitamini; 0,06 mgr. B2 vitamini; 0,3 mgr. B3 vitamini; 0,005 mgr. B6 vitamini; 10-55 mcgr. folik asit; 5-6 mgr. C vitamini ve 0,2-0,57 mgr. E vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI Yukarıda görülen ve bazıları cidden yüksek olan besin değerlerinin yanı sıra; o Marul vb. salatalar, özellikle mide kanseri başta olmak üzere, bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır. o İçerdikleri A, C ve E vitamini gibi antioksidan maddeler sayesinde kişileri, kalp krizi geçirme, felç ve katarakt illetine yakalanma tehlikesinden korur. o Demir ve folik asit içerdiklerinden kansızlığı önler ve gebe kadınların spina bifida (yani omurganın bir yanının açık oluşu) hastalığı taşıyan çocuklar doğurma rizikosunu en aza indirir. o Marul vb. salatalar, sindirim sistemini uyarır. İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırıcı etkiler yapar. o Marul vb. salataların bedeni yatıştırıcı etkisi vardır; bu nedenle uykusuzluğa iyi gelir. İşte sağlığa yararlı bütün bu önemli etkilerinden faydalanmak için marul vb. salata çeşitlerinin bol bol yenmesi uzmanlarca öğütlenmektedir. Ama, bunlarla yapılacak salatalara terbiye olarak konulacak yağların miktar ve nitelikleri göz ardı edilmemelidir.
Sinirleri yatıştırır. Uykusuzluğu giderir. Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. Erkeklerde aşırı cinsel istekliliğin azaltılmasında kullanılır. Kabızlığı önler, hazmı kolaylaştırır. Basur memelerinde faydalıdır. Kandaki şeker miktarını düşürür, kanı temizler. Nekahat devresinin kolay atlatılmasında yardımcı olur. Bol idrar söktürür. Romatizma tedavisinde de yararları görülen bitki, karaciğer ve dalaktaki şişkinlikleri indirir. Göğsü yumuşatır. Böbrek iltihaplarında iyidir. Marul suyu, ergenlik sivilcelerini giderir, yüze tazelik ve güzellik verir. Lapası, kan çıbanı, apse ve yanıklarda kullanılır. Asabi öksürükleri keser. Anne sütünü artırır.
MARUL Bol miktarda çeşitli mineralleri içeren marulun, sinirleri teskin edip iyi uyku verdiğini ve erkeklerde cinsel arzuyu frenlediğini belirten uzmanlar, yemekten önce salata şeklinde yenen marulun, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü bildiriyor. Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı pisliklerden temizlediğini vurgulayan uzmanlar, karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız olmasını sağladığını bildiriyor.
TOPRAK İSTEKLERİ • Marul pek çok toprak tipinde yetişebildiği halde, en kaliteli ürün: organik maddesi fazla, nem tutma kapasitesi yüksek ve drenajı iyi, derin tınlı topraklardan alınır.
GÜBRELEME • Çiftlik gübresi toprağın fiziksel yapısını düzeltmek için kullanılan değerli bir maddedir. Bu gübrenin tuz ihtiva etmemesine, yanmış olmasına dikkat edilmelidir. Dekara 2-5 ton kullanılabilir. • Toprak PH’sı 6,5-7,5 arasında olabilir. Düşük PH’h topraklarda kireçleme yapılmalıdır. Zira bu tıp topraklarda kaliteli ürün alınamaz ve magnezyum noksanlığı görülür. Magnezyum eksikliğinin tipik belirtisi yaşlı yapraklarda sarı noktalardır. Azot noksanlığında ise büyüme yavaşlar, renk bozulur. Aşın azot gübrelemesi yapraklarda yanıklıklara ve hasattan sonra ürünün çabuk solmasına neden olur. • Fosfor noksanlığı, demir ve kalsiyumca zengin topraklarda sıkça görülür. Sonuçta, başlar gevşek ve küçük kalır. • Saf madde olarak: 8 Kg/da azot, 6 Kg/da fosfor ve 6 Kg/da potasyum tavsiyesi, toprak analizleriyle birlikte dikkate alınmalıdır.
TOHUM EKİMİ VE DİKİM• Tohum ekim zamanı yetiştiricilik yapılmak istenen zamana göre ayarlanabilir. Geç sonbahar ve kış yetiştiriciliği için tarlaya dikim yapılmak istenen zamandan yaklaşık 45 gün önce; yaz ekimlerinde ise 20 gün önce soğuk yastıklara tohum ekimi yapılmalıdır. • Tohumların en iyi çimlenme sıcaklığı 15-18° C’dir. Düşük sıcaklıklarda homojen çıkış elde edilemezken; nötr çeşitlerin dışında, 25-30° C gibi yüksek sıcaklık derecelerinde hiç çimlenme elde edilemez. • Dikim, fideler 4 yapraklı olunca, çeşidin büyüklüğüne bağlı olarak 30-40 cm sıra arası, 20-30 cm sıra üzen mesafe ile yapılır. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.
SULAMA • Marul, büyüme periyodu boyunca aynı miktarda toprak nemini, yetiştiği ortamda bulmak ister. • Tarlaya dikimden sonra eğer yağış mevsimi değilse, en geç 12 gün içersinde «ulama yapılmalıdır. Baş bağlama devresinin başından hasat sonuna kadar sulama aralıkları 8 günden daha uzun olmamalıdır. • Çok sıcak havalarda sulama, mutlaka sabah erken saatlerde yapılmalıdır. Aksi halde fizyolojik hastalıklara yakalanma olasılığı artar.
HASAT • Marul genelde elle hasat edilir. Hasat edilecek ürünü belirlemek tamamen deneyim işidir. Yetiştiricilik ürünün iklim isteklerine tamamen uygun şartlarda ve doğru ekim zamanında yapılıyorsa, çeşidin tipik özelliklerini sergilemesi beklenebilir. Bunlar: en, boy, göbek yapıp yapmadığı vs gibi özelliklerdir. • Sıcak havalarda hasat edilen ürün çabuk solar, kalitesi düşük olur. Bu nedenle hasadın günün erken saatlerinde yapılması uygun olur.
MARUL ÇEŞİTLERi Marul, form zenginliği en fazla olan sebzelerden biridir. Mevcut marul çeşitlerini pratik açıdan dört ana gruba ayırmak olasıdır: 1. Buz salataları 2. Yağlık salatalar 3. Romen salataları 4. Yaprak salatalar
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünde tohum üretimi yapılan çeşitler ve özellikleri şunlardır: YEDİKULE-44 • Romen salataları grubundandır. • Hasat edilecek mevsime bağlı olarak, Ege Bölgesi şartlarında 15 Ağustos-15 Aralık arasında tohum ekimi yapılabilir. • Fide devresinde, olgun devreye kıyasla, soğuğa daha dayanıklıdır. • Yeşil, orta sert yapraklı, dik büyüme özeîliğindedir. • Bağlanmadan göbek yapabilir. • Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 800 g’dır. • Sıcağa fazla dayanıklı değildir. • Dikim sezonuna bağlı olarak hasada gelme süresi yaklaşık olarak 100 gündür. • Hasattan sonra solma hızı düşüktür.
YEDİKÜLE-5701 MARULU • Romen salataları grubundandır. • Hasat edilecek mevsime bağlı olarak, Ege Bölgesi şartlarında 15 Ağustos -15 Aralık arasında tohum ekimi yapılabilir. • Yapraklan uzun, sanmtırak yeşil, ince, narin ve gevrektir. • Yaprak damarlan ince, yüzeyi kabarcıklı, kenarlan dalgalı ve hafif dişlidir. • Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 1000 g’dır. • Dikim sezonuna bağlı olarak hasada gelme süresi yaklaşık olarak 100 gündür. • Hasattan sonra solma hızı düşüktür.
ŞEMİKLER MARULU • Kıvırcık göbekli salatalardandır. • Kıvırcık, çok dalgalı, hafif sert yapraklan vardır. • Yaprakların gövde ile bağlantısı kuvvetlidir, çok kolay kırılmaz. • Sıkı başlıdır. • Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 500 g’dır. • Sıcağa fazla duyarlı değildir. • Hasada gelme süresi 85 gündür. • Tam olgunlaşmadan da kıvırcık salata olarak hasat edilebilir. Tarn olgunlukta hasat edilen başlarda solma hızı düşüktür.
Malzemeler: 2 adet büyük boy marul, 1 kg pirinç, 1 tutam tuz, 1 su bardağı zeytinyağı, 1 adet kuru soğan, 3 su bardağı su, 1 fincan nane.
Yapılışı: Marullar yıkanıp haşlanır. Diğer taraftan marullara sarılacak olan malzeme asma yaprağı ve pezikte olduğu gibi hazırlanır ve peziklere sarılır. Üzerine yine su, tuz, zeytinyağı ilave edilerek pişirilir soğutulduktan sonra servis yapılır.
1 demet dereotu 1 demet maydanoz 1 marul 100 gr baldo pirinci 1 domates 1 soğan 250 gr kıyma 2 çorba kaşığı zeytin yağı Tuz, karabiber, kimyon Hazırlanışı: *Marul yapraklarını tek tek ayırıp yıkayın. Kaynar suda 1 dakika kadar haşlayıp buzlu suyun içine atın. 5 dakika bekletip süzün.
*Soğan ve domatesi temizleyip rendeleyin. Maydanozu ve dereotunu temizleyip kıyın.
*Geniş bir kapta kıyma, domates, soğan, pirinç, maydanoz, tuz ve baharatı karıştırın. Marul yapraklarının ortasına kıymalı karışımdan yerleştirin. Yaprak sarması gibi sarın. Sarmaları tencereye dizin. Üzerlerine zeytin yağını gezdirerek dökün. 1 su bardağı kadar su ilave edin. Porselen bir tabakla sarmaların üzerini kapatın. Tencereninde kapağını kapatıp kısık ateşte 30 dakika pişirin. Servis tabağına alıp dilerseniz yoğurt ile birlikte servis yapın.
Malzemeler 350 gr Hindi Filetosu 1-2 Tatlı Kaşığı Bal 1 Çorba Kaşığı Soya Sosu 1-2 Çorba Kaşığı Limon Suyu 1 Küçük Atom Marul 1 Çorba Kaşığı Soyulmuş Ayçekirdeği 250 gr Kiraz Domates 1 Salatalık 1 Küçük Kutu Mısır (Hazır ürün, konserve) 1 Demet Taze Soğan 1 Çorba Kaşığı Sirke 2 Çorba Kaşığı Sıvıyağ 1 Çorba Kaşığı Margarin Tuz, Karabiber
Yemeğin Tarifi Eti ayıklayıp ince şeritler halinde doğrayın. Bir kasede bal, soya sosu, limon suyu, tuz ve karabiberi karıştırıp bir marinat hazırlayın. Marinatı etin üzerine döküp karıştırın. Etin üzerini örterek buzdolabında 20 dakika kadar bekletin.
Bu arada çekirdekleri yağsız bir tavada kavurun. Marul, domates ve salatayı iyice yıkayıp suyunu süzün. Marulu iri dograyın. Domatesleri ikiye bölün. Salatalıgı ince dilimler halinde doğrayın. Mısıru süzün. Taze soğanı yıkayıp ayıkladıktan sonra ince ince doğrayın.
Sirke, tuz, karabiber ve sıvıyağı karıştırıp bir sos hazırlayın.
Margarini bir tavada eritin. Eti tavada 3 dakika kavurun. Kısa bir süre soğumasını bekleyin.
Büyük bir servis kasesinde marul, domates salatalık ve mısırı salata sosu ile karıştırın. Taze soğan ve çekirdekleri ekleyin. Eti salatanın üzerine yerleştirip servis yapın
ÖNERİ: Eti pişirmeden önce marinattan çıkarıp susama bularsanız çok daha farklı bir tat elde edebilirsiniz.
Malzemeler 1 Adet Kıvırcık Marulun Göbek Kısmı 1 Adet Patates 1 Adet Havuç 1 Adet Kabak 1/2 Çay Bardağı Sıvı Yağ 5 Adet Sosis 1 Adet Et Suyu Tableti 1 Demet Maydanoz Tuz, Karabiber
Yemeğin Tarifi Öncelikle kıvırcık marulu ince ince doğrayın. Patatesi, havucu ve kabağı soyup, küp küp doğrayın. Sıcak yağda önce kabakları, patates ve havucu birlikte sote edin.
Sebzeler yumuşamaya başlayınca kabukları soyulmuş ve yuvarlak doğranmış sosisleri ekleyin.3 dakika daha kavurun.
Sebzelerin üzerini
2.5 parmak aşacak kadar su ve et suyu tabletini ekleyip pişirelim. Ateşten inmesine yakın karabiber ve tuz serpelim. İçine küçük küçük doğranmış marul yapraklarını ekleyelim. Ateşten aldıktan sonra da ince ince kıyılmış maydanoz ve marulla süsleyip servis yapalım.
Malzemeler 5 büyük marul veya kıvırcık salata yaprağı 3 katı yumurta, haşlanmış ve doğranmış 25 gr margarin veya tereyağı, yumuşatılmış 25 gr rokfor veya mavi danimarka peyniri, ufalanmış
Yemeğin Tarifi Marulların sert kısımlarını kesip ayırın. Yıkayıp kurulayın, bir kenara koyun.
İç Hazırlığı: Yumurtaları bir kaseye koyun, 25 gr margarin ve peyniri ekleyin. Bir çatalla ezerek yumuşak bir ezme haline getirin. Eğer çok sertse karışıma biraz daha margarin ekleyin.
1 marul yaprağını tezgahın üstüne serin ve ortasına kaşıkla 1 yemek kaşığı yumurta karışımını koyun. Karışımı kenarlara yayın. Yaprağın kesilmiş kenarından başlayarak sıkıca sarın. Sarmaları şeffaf filmle tekrar sıkıca sarın.
Geri kalan marulları da aynı şekilde sarıp geceden buzdolabında tutun.
Servis Etmek İçin: Sarmaları şeffaf filmden çıkartıp bıçakla
2.5 cm. olmak üzere her parça küçük küçük kesin ve servis yapın.
ALTERNATİF: Daha hafif bir tat için mavi peynir yerine erimiş başka bir peynir çeşidi kullanabilirsiniz. Tuz, biber, kırmızı acı biber ile tatlandırabilirsiniz. Ayrıca mavi peyniri ançüez ezmesiyle de değiştirebilirsiniz. (Tüp halinde markette bulabilirsiniz.)
SERVİS ONERİLERİ: Başlangıç olarak servis edebileceğiniz gibi kokteyllerle birlikte de sunabilirsiniz. Başlangıç olarak servis ederseniz, domates ve salatalıkla sunabilirsiniz.
Malzemeler 200 gr. kıyma 30 adet marul yaprağı 1 demet dereotu 2 adet kuru soğan 1 çay bardağı pirinç 1 yemek kaşığı margarin 1 çay kaşığı karabiber 1 adet limonun suyu 1 adet yumurtanın sarısı Tuz
Yemeğin Tarifi Marul yapraklarını kaynayan suya batırıp çıkarın. Sert kısımlarını kesin. Yapraklar avuç içi büyüklüğünde olsun.
Soğanları tavla zarı formunda doğrayın, karabiber ve tuzla yumuşatın. İçine kıyma, yıkanmış pirinç, kıyılmış dereotunu karıştırıp, margarini de ilave ederek içi hazırlayın.
Marul yapraklarının parlak kısmı tezgaha gelecek şekilde koyun. Dolma içinden koyup, kenarları içe kıvırıp, dolma sarar gibi sarın. Tencereye dizip, 2 bardak sıcak su ilave edin. üzerine ağırlık yapması için tabak kapatın. 20 dakika pişirin.
Limon suyuyla yumurtayı çırpın. Dolmaların üzerine döküp tekrar 15 dakika kaynatıp servis yapın.
Malzemeler 1 adet göbek salata 6 adet konserve kuşkonmaz 2 dilim kaşar peyniri 1 kahve fincanı doğranmış yeşil zeytin 10 adet haşlanmış yeşil fasulye 1 adet domates 4 yemek kaşığı sızma zeytinyağ 1 çay kaşığı hardal 1 yemek kaşığı mayonez 1 adet limonun suyu Tuz
Yemeğin Tarifi Göbek salatayı yıkayıp içini oyun. Dış yapraklarını ince ince kıyıp dereotuyla karıştırın. Bu yeşiliklerle salatanın içini doldurun. Kaşar peynirini hamur kalıbıyla şekillendirip marul sepetinin içine koyun. Domates, zeytin ve kuşkonmazı yerleştirin.Zeytinyağ, hardal, mayonez, limon suyu ve tuzu çırpın. Salatanın üstüne döküp servis yapın.
Akan su kültürün de marul yetiştiriciliği...
Tohum atma...............7 mart
Sisteme yerleştirme......13 nisan
Katlı sistem ilk hasat......4 mayıs (125 gr)- son hasat 20 mayıs(200 gr)
Yatay sistem ilk hasat....15 mayıs(200gr)- şu anki ağırlık (300-350 gr)
Topraksız tarım akan su kültüründe marul yetiştiriciliğini resimleyerek anlatmaya çalışacağım. Bu tekniğin amacı, birim alandan maksimum yararlanmak, hızlı ve sağlıklı ürün elde etmektir.
İlk önce 100'lük pvc boruları 40 cm ara ile, üst üste gelecek şekilde sabitledim. Üst borudan alt boruya suyu sızıntısız olarak aktarmaya yardımcı olması icin 50 lik dirsek kullandım, yine boru içerindeki su seviyesini yükseltmek için borunun ucuna redüksiyon taktım.
Pvc boruları 20 cm ara ile marul fidesini yetiştirdiğim viollerin gireceği kadar deldim. Fideleri viol ile borulara yerleştirdim.
BİZDE YENİ BAŞLIYORUZ BİR KAÇ ÇEŞİT YAPTIK HANGİSİ DAHA İYİ BAKACAĞIZ
Aslında serayı ve sistemi düzene sokmadan resim yüklemeyeyim diyordum ama heyecan sardı hemen gidip fotoğraf çektim. Umarım yükleyebilmişimdir.
Sn. Tabiat, keşke Sn. Envor' la görüşseydiniz imalata başlamadan önce. Antalya bölgesinde, özelliklede marul konusunda çok iyi çalışmalarının olduğunu biliyorum.
Dikdörtgen kesitli borular çok güzelmiş, hangi firmanın ürünüdür. Onları neden yatay ve yanyana dizdiniz. Ortadaki fidelerin bakımını yapmanız zor olmayacak mı?
Ama yinede çelik karkas ve cam sera, oldukça verim almanız lazım. Kolay gelsin.
Sn sarıcan'a katılıyorum o sistemin daha verimli çalışacağını tahmin ediyorum başarılar.
Merdiven sisteminde borular çok dar gibi gözüküyor
Sn Tabiat,
Yuvarlak kesitli borularınızda herşey tamam görünüyor. Belki fide için deldiğiniz delikler biraz daha yakınlaştırılıp bir boruya sığacak fide sayısı artırılabilirdi. İki delik arası mesafe ne kadar? Birde deldiğiniz delikler biraz büyük gibi geldi bana, fideleri boruya ne ile koyacaksınız? Plastik bardak mı, viyol mü? Ölçü çıkardınız mı delikleri delerken?
Yatay borularda ise tam tersine hem iki delik arasını yakın delmişsiniz, hemde delik çapları sanki biraz büyük gibi. Birde sekiz adet boruyu yan yana koyunca ortadaki fidelere ulaşamayacaksınız veya kontrol edemeyeceksiniz. Şimdi boruların üzeri boşken bile bir insanın kol mesafesi ile orta sıralara bakım yapmak zor olacak, iki gün sonra birde marullar yükseldiğinde orta sıralardaki olumsuzlukları ve gelişmeleri göremeyeceksiniz bile. Ayrıca birde ne düşünerek yaptınız anlamadım ama yatay boruların sehpasını çok yüksek yapmışsınız. Ne altında nede borular arasındaki satır aralarında dolaşmanız eziyet olacak kadar karmakarışık bir düzen kurmuşsunuz. Siz gün boyu bu borular arasında nasıl dolaşacaksınız. Nasıl hareket etmeyi düşünüyorsunuz?
Bence dört sıra yeterli idi. iki sırayı borunun bir tarafından, diğer iki sırayı boruların diğer tarafındaki boşluklardan kontrol etmek mümkün olurdu.
Birde belki bunlardan daha önemli bir mesele drenaj toplama borusu mu? yoksa basma boruları mı bilmiyorum ama demir boru kullanmışsınız. İki gün sonra pH düzeyi değişen sıvı besinde asidik ortam oluştuğu zaman delik deşik olur o borular. Paslanmaz boru olsa bir şey demem ama polyetilen boru varken neden demir boru kullandınız anlamadım. Sistemi çalıştırmadan değiştirseniz iyi olur derim.
Yuvarlak ve dörtgen borularda delik çapı 5cm, delikler arası mesafe 20 cm( 2 delik merkezi arası). Resimde sık görülen delikler her iki sisteme de fide yetiştirilecek bölüm olduğu için ara mesafeleri kısa.
Yani yatay sistemin ilk 16 borusu fideler gelişinceye kadar kullanılıp daha sonra fideler ara mesafesi 20 cm olan deliklere alınacaklar. Fideler yeni yerlerinde gelişirken bu sık delikli bölümde yeni fideler yatişecekler. (En azından teoride böyle) Hem dörtgen hem de yuvarlak borularda 640 ar adet(arası 20 cm olan) delik var. Yetiştirme kabı olarak ***. bardak kullanacağım zaten delik çapını ona göre ölçmüştük.
Sistemdeki demir borular besin basmada kullanılıyor. Siz söyleyinceye kadar bu problemi düşünmemiştim. Önerinizi değerlendireceğim. Sağolun.
Sayın tabiat sistem çok güzel modern bir yapıya sahip görülüyor ufaktefek aksamalar düzeltile bilir. Ancak sayın sarıcan ın uyarısı güzel demir boruları plastik yapın. Konu sadece borunun delinmesi değil mikro elementlerden demir düzeyinin yükselmesine sebep olur buda iyi olmaz.
Gelelim benim tereddütüme: şu anda davirdaim yapılıyor mu? Yapılıyorsa ölçmek kolay . Borulardaki su seviyesini merak ediyorum. Devirdaim durdurulunca baştaraflar sanki susuz kalacakmış gibi geldi veya resimden öyle anladım. Kontrol etmekte fayda var.
Her şeye rağmen sistem çok güzel,ellerinize sağlık.başarılı çalışmalar dilerim.
Tabiat hayırlı olsun elinize sağlık. Güzel ve modern görünüm var. İnşallah başarırsınız.
Bildiğim kadarı ile sulama kanallarında ve kanaletler de %05 akış eğimi var. Bu istemde de bu oran en ideali olabilir giriş çıkış seviye farkı fark edilemeyecek durum da olur.
Katlı sistemde ölçüm yaptım. Su seviyesi farklı gerçekten. Bir borunun başı ile sonu arasında su seviyesi farklı. Bu çok problem yaratır mı. Bunu nasıl çözerim.
Bence sistem biraz yanlış olmuş,resimlerden fark ettim ama birde sorayım dedim.
borular tamamen terazide olacak yani hiç eğim olmayacak, su seviyesi doğrudan doğruya buru başlarındaki adaptörlerden ayarlanacaktı. Benim düşüncem.
sevgili tabiat sera mükemmel sistemde güzel ,ancak dikkatimi çeken bir olumsuzluk şeffaf plastik hortumlar çok yosun yapacaklar , filitreler ikidebir tıkanacak , yaşayan bilir derler ,kolay gelsin ..
Sevgili tabiat, hortumları gri antipas boyası ile boyayın. Gri renk yosunlanmaya karşı en nötr renktir. En ufak bir yosunlanma problemi yaşamazsınız.
Boruların başı ve sonu arasında 1 cm. den az veya o kadar olsa yine kafi, maksat su akışı olsun.
Düşük seviye tarafına normalleşecek kalınlıkta çıta - tahta koyarak düzene sokulabilir.
Bugün borularda ve adaptörlerde ayar yapıp tekrar ölçüm yapacağım. Peki 70 lik boruda uygun su yüksekliği kaç cm olmalı? Şeffaf borularıda boyayabilirim. Yeter ki sonradan problem olmasın.
Sevgili tabiat,
70' lik boru seçerken bazı riskleriniz vardı. Su yüksekliği ayarıda bunlardan biri idi. 70/50 adaptör kullandığınız için adaptörü sağa sola çevirerek su seviyesi ayarı yapmanız çok zor.
Borulardaki takribi su seviyesi en yüksek 20 mm kadar olacaktır. Buna birde borulara eğim vereyim diye bir ucunu yukarı kaldırmanız eklenirse su giriş tarafında su seviyeniz 10 mm, belkide sıfıra kadar düşecektir.
Buda sizin sisteme koyacağınız fide köklerinin suya dokunacak kadar uzun olmasını gerektirecektir. Yani fideleri biraz daha gelişmiş şekilde koymanız gerekecektir. Birde sisteme normal piknik için kullanılacak plastik bardaklardan kullanacaksanız bazı problemlerle karşılaşacaksınız. Çünkü bardak yükseklikleri 80 mm gibi, büyük çapıda 63 mm geliyor. 70' lik boruya daha önce hiç denediniz mi?
.Reçete' ni elementleri ile birlikte yazarsan veya bir satırada element simgelerinin sıralamasını yazarsan senin rakamlarla boğuşmadan hangi rakamın hangi elemente ait olduğunu daha rahat bulabiliriz.
N-P-K-Ca-Mg-S-Fe-Mn-Zn-B-Cu-Mo sıralaması ile yazarsan memnun olurum.
Potasyum sülfattan gelen kükürt miktarını unutmuşsun, reçetende S miktarı 48 görünüyor. Bu Mağnezyum sülfattan gelen S miktarı, Potasyum sülfattan gelenle birlikte 101,12 olması gerekir.
Potasyum sülfattan gelen kükürt miktarını unutmuşsun, reçetende S miktarı 48 görünüyor. Bu Mağnezyum sülfattan gelen S miktarı, Potasyum sülfattan gelenle birlikte 101,12 olması gerekir.
S miktarını aştığımın farkındayım ama potasyum kaynağı olarak potasyum nitrat kullanmayı denediğimde bu sefer azot miktarı çok artıyordu. Forumda S için okuduklarımdan aldığım cesaretle onu gözden çıkardım. Azotu riske atamadım. Başka türlü nasıl yapacağımı da bilemiyorum açıkçası.
Reçete' niz vazgeçilmez mi? Kaynak belirtmeniz mümkün mü? Azot yüksek olursa sakıncası ne oluyor? Bir bilgi var mı elinizde? Azot miktarı NO3-NH4 ve NH2 azotu olarak ayrıştırılmış mı? Yoksa rastgele mi seçtiniz? Kükürt fazlalılığının bitkiye etkilerini araştırdınız mı?
Tabii kaynak belirtebilirim. Reçete sayın Kudret Tezel'in forumda verdiği reçetedir.
Azot fazla olduğunda yapraklarda birikir. Yine yaprakta uç yanıklığı yapar. Ayrıca fazla nitrat iyonları demir klorozuna sebep olur.
Azotun 94.89 ppm lik miktarı CaNO3 den , kalan 25.11 ppm lik kısmı da üreden sağlanmıştır.
Kükürt fazlalığıyla ilgili de birtakım araştırmalar yaptım ama çok net bilgilere ulaşamadım açıkçası.
Kaynak mademki Kudret Bey' in en doğru yorumu o yapacaktır. Sayfaya bakındım ama tam çözüm yapılmamış her halde. Bu reçete örnek problem çözme mantığı ile mi verilmiş yoksa gerçek uygulama reçetesi mi onuda sormak lazım Kudret Bey' e.
Bu arada marul uygulamasını forumda gerçek anlamda uygulama olarak yapan Sn. Envor, umarım onunda söyleyeceği bir şeyler vardır.
Sevgili arkadaşlarım, Besin eriyiği içinde makro ve micro elementleri içeren bir karışım değildir. Besin eriyiği ,bitki türlerinin istediği elementleri istedikleri oranda karşılayan bir karışımdır.Bitkilerin ihtiyacı olan elementleri biliyoruz. ancak hangi oranlarda istediklerini kendi kafamıza göre yapmamızın sakıncaları vardır.
Tabiat arkadaşımız bitkideki azot fazlasının nelere sebep olacağını yazmış ,Klor fazlası altın noktalara, fosfor fazlalığının diğer elementlerin alınamamasına, kalsiyum eksikliğinin çiçek burnu yanıklarına,tat,kalite gibi birçok faktörlere etki ettiğini bilmemiz lazım.
Netice olarak biz formül hazırlıyamayız.önce bunu kabul edelim. Ben bir formül hazırladım çok güzel verim aldım, tadı çok güzeldi felan diye kendimizi kandırmayalım. Formülün kaynağı üniversitelerin,zirai kurumların veya işi bu olan ciddi müesseselerin açıkladığı formüllerdir. Biz bu kaynaklardan aldığımız formülleri tatbik etmekle yetiniriz.Zira yetiştirdiğimiz ürünü bir amatör olarak tahlil ve tetkik ettirme gibi bir şansımızın olması
uzak bir ihtimaldir.
Durum böyle olunca güvenilir kaynaklardan bulduğumuz formülleri harfiyen tatbik etmek zorundayız.
İşimiz konuyu öğrenmek olunca sorulan sorular örnek teşkil etmesi açısından rastgele
nümerik değerlendirilmiş olabilir. Ama böyle bir formüle isim verilemez.Eğer domates için
bir formül denmişse bunun gerçekten domates için olduğunu bilmemiz gerekir. Beni takip eden arkadaşlarım bunu bilmelidirler.
Şu malzemeden şukadar bundan bu kadar diye bir folmülüm veya bir karışım reçetem olamaz, zira böyle bir karışım reçetesi verile bilmesi için kullanılan malzemenin standart değişmez olması gerekir. oysa bir çok malzemenin safiyeti değişk değişiktir.
Onun için arkadaşlarıma herzaman işin ruhunu öğrenmeyi tavsiye ederim ancak o zaman hata yapma ihtimali azalır.
Buradan tabiat arkadaşımıza örnek bir çalışma yaptığı için teşekkür ederim. Zira kullanılam bütün malzemelerin % safiyetlerini firma garantisi olan etiletlerinden çıkartıp yazmışve bütün hesaplamalarını elindeki malzemeye göre yapmış.Olay budur.
Şimdi gelelim problemin çözülemezliğine:
Caresiz kalmasının tek sebebi malze stoklarının yetersiz olmasıdır. Zira çalışmalarımızda
örnekler verirken makro elemetihtiyacınıkarşılıya bilmek için 5 adet şişeye koyduğumuz 5 adet kimyasal tuz stoğu her formülasyonu yapmaya yetmez.
Bu problemin çözümü için 6. bir şişe 100 gr/l di potasyum fosfat ( K2HPO4) eriyiği gerekiyor.
Çözüm: 61,2 ml CaNO3
22,6 ml K2HPO4
20,2 ml KNO3
37.7 ml Mg SO4 idi.
Kudret Bey,
Azot miktarını tamamlamak için HNO3 mü kullanmalı, yoksa NH2 mi kullanmalı?
Üstteki miktarlarda azot tam karşılanıyor. Üstelik kükürt fazlalığıda ortaya çıkmıyor. Şimdi gübre çeşitlerime acilen K2HPO4 eklemem gerekiyor. Teşekkürler Kudret hocam.
Biraz daha hassas hesap yaparsan Azot' un 120 yerine 112 ppm de kaldığını göreceksin
Benim elimdeki Ca(NO3)2 ta Ca % 19.6 ve N % 15.5 olduğu için toplamda 121.24 ppm azot elde ediliyor.
Ca(NO3)2 + 4H2O olması lazım değil mi? Buna göre Ca %16,96, N %11,92 görünüyor. Sendeki değer gübre torbasının üzerinde mi yazıyor?
Evet gübrenin üzerindeki firma beyanı bu şekilde.
Suda tam çözünür CaO %27.5
Suda tam çözünür Ca % 19.6
Suda tam çözünür N % 15.5 şeklinde.
Ben gübreden pek anlamıyorum, kalsiyum nitratın bulunuş şeklini +4H2O yazmışlardı ona göre hesapladım. Gübreleri tanıyan arkadaşlardan biri veya Kudret Bey aydınlatırsa sevinirim.
Sayın sarıcan, sayın tabiatın kullandığı malzemelerin içeriği yazılı. Firma garantisi olarak. hesaplar o değerler baz alınarak yapıldı. Ancak sizin kullandığınız malzeme örneğin CaNO3+4H2O formundaysa eksik kalan azotu amanyum nitrat, üre veya başka bir tekil azot kaynağı ile kapatabilirsiniz.
Marulların 27 mart itibariyle görünümü bu şekilde. Sanırım önümüzdeki hafta sisteme alınacak duruma gelirler.
Dün hassas terazime kavuşunca hemen stok çözeltileri hazırladım. Bugün de ec metre ve Ph metre elime geçecek diye umuyorum. Bu cihazlara kavuşunca besin tankını dolduracağım. Yanlış hatırlamıyorsam önce Ph sonra Ec ayarı yapmam gerekiyordu. Forumdan okuduklarımdan notlar alırken Ph 6.4-6.7 Ec 0.8-1.2 diye yazmışım. Ayarlamadan önce kontrol edeyim dedim. Değerler doğru mudur?
EC metre için Sn. Kudret TEZEL' e başvurabilirsiniz. En ucuz ve en pratik EC metre kendi imalatı olup hepimiz severek kullanmaktayız. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum ve hasretle yapacağı pH metreyi beklediğimi söylemek istiyorum. pH metre muamma, kalibrasyonu, fiyatı, bu yüzden önce EC metre ile başlayın. Konuda pişene kadar bakarsınız Kudret Bey bir sürpriz yapabilir.
Ben de kendisine başvurdum zaten de.. Yine arkadaştan ph için fiyat almaya çalışıyorum... Birde ben hızlıdan sorayım. Yatay akan su kültüründe marul yetiştirmek istediğimde sulama için 15 dk. Zaman periyodları yeterlimi? Zaman devresi alacağım. Mekanik mi yoksa digital mi alayım karar veremedim?
Aldığım alet Hanna marka. Ec ve Ph yı tek cihazla ölçüyor. 163 euro + KDV
130 - 120 liraya işe yarar PH metreler var. Ben almaktan vazgeçtim gerekli olursa PH kağıdı kullanıyorum. Ben olsam 163Euroya PH metre almazdım. Basit dijital aletler bir çoğu aynı biribirine bir üstünlüğü yok. Ama fiyatları çok oynak. Çok kötü bir örnek ucuzundan kötü olabiliyor. Hanna markası iyi bir marka ama o 163 Euroluk mal aslında piyasaya 15 - 20 $ a çıkmış bir mal.
İlle dijital PH metre diyenler 150 liradan daha pahalı bir şey almayın. Bulduklarımın kısayolunu yazayım tekrar bulup.
Zaman devresini elektrikciden 7-10 lira arası basit bir şey alın dijitallerin fonksiyonu sizi tamin etmeyebilir. Mesela dijitalin günlük 8 proglamsına denk gelseniz günde 8 kereden fazla sulama yaptıramazsınız. Mekanikte her 15 dakikada bir sulama yaptırabilirisiniz. Aralarında büyük fonksiyon farkı var dikkat edin.
KL-009166 liralık olan çok kötü ölçüm yapmak mümkün değil. Fakat KL-035 kodlu ürün ile gayet güzel ölçüm yapılıyor aynı cihazı Konya da magazada 150 Euroya satıyorlar. Hastane, laboratuar malzemesi satıcıları ayrı bir alem. Bu cihazları elime alıp kullandım denedim.
Bir cihazda ne kadar az fonksiyon o kadar iyi sonuç .
Cumartesi günü fideleri sık delikli büyütme bölümüne aldım. İlk resim cumartesi günü çekildi. İkinci resim ise bu sabah çekildi. Plastik bardaklar birbiri üzerine bindiğinden sisteme çok girmiyor ama yaklaşık 1 cm lik su teması var. Zaten bu bölmede fazla tutmayı düşünmüyorum.
Teşekkürler sayın Sarıcan,
öncelikle belirtmeliyim ki son 4 gün hem fiziki hemde ruhen çok yorucuydu. Teoride hesaplamadığım pek çok faktörle uğraşmak zorunda kaldım.
Evet besin eriyiğini ben hazırladım. Sistemi 200 litrelik bir tankla beslemeyi düşünmüştüm buna göre hesap yapıp stok çözeltileri fazlaca hazırladım ama sistemin aldığı suyu hesap edince bu işin stok çözeltilerle olmayacağı ortaya çıktı. Çünkü sistem boruların içinde 760 litre su kalıyor.Toplama kanalları ve depo ile birlikte su ihtiyacım 1 tonu buluyor. Bu miktarda suyu stoklarla hazırlamak, üstelik bunu her hafta tekrarlamak pratikte kullanışlı gelmedi. Bende gübre hesabını 1000 litre suya karışacak şekilde direkt yaptım. Bu değerleri de sizlerin görüşüne sunacağım.
1 tonluk gübre tankı edinmeye çalışıyorum. Çünkü şu anki sistemde 200 lirelik karışımı sürekli hazırlayıp sisteme ilave ederek boruları doyurmam gerekti ve bu çok zor bir iş oldu.
Birazda diğer koşullardan bahsedeyim. Şu an ec yi 1- 1.1 mS aralığında tutuyorum. Ph ise 6-7 arasında. Kontrolü en imkansız olan ortam sıcaklığı. Perşembe günü sera içi 35 dereceydi 3 gün böyle devam etti. Fidelerin üzerine gölge için jüt gerdik. Bugün hava yağmurlu ve sıcaklık 20 derece civarı. Vaktimin çoğunu serada geçirip ölçüm yapmaya çalışıyorum. Umarım başarılı olurum.
Kullandığım kimyasallarla içerkleri . Yanlarındaki gramajlarda 1000 lt su için gerekli miktarlar
1-Mono potasyum fosfat(KH2PO4) (0-52-34)..…….....K%28.22-------P%22.69 .... 176,26 gr
2-Potasyum sülfat(K2SO4)……………..........................K%42----------S%18 ....... 309,002 gr
K2O %50
SO3 %46
3-Kalsiyum Nitrat(Ca(NO3)2…………………………...Ca%19.6-----N%15.5....... 612.24 gr
CaO % 27.5
4-Magnezyum sülfat(MgSO4)…………………….…...Mg %9------S %11 ......... 411.11 gr
MgO %15
5-Üre(H2NCONH2)…………………………………...N %46......... 54.56 gr
6-Borik asit(H3BO3) min% 99.9……………………...B %18......... 6.66 gr
7-Demir Sülfat(FeSO4) 7 H20………………………...Fe%17...... 14.11 gr
8-Çinko Sülfat(ZnSO4)………..……………………....Zn%21....... 2.38 gr
9-Bakır Sülfat(CuSO4) min%98…………………..…Cu %39.75...... 0.3 gr
10-Mangan sülfat(MnSO4) H2O MİN %98…………..Mn % 32 ....... 1.56 gr
11-Sodyum molibdat(Na2MoO4)………….………….Mo%46..... 0.02 gr
Sn. Tabiat,
Siz direkt kurmak istediğiniz reçetenin formülünü verseniz. Karşılıklı kontrol etmiş oluruz.
N,P,K,Ca, Mg,S,Fe,Mn,Zn,B,Cu,Mo,Na,Cl,Si,C,O,H miktarlarını ppm olarak yazarsanız bu aynı zamanda 1000 litrelik depo için gr olarak ihtiyacınız olacaktır. Bu rakamlardan ihtiyaç olan kimyasala gidelim.
Reçete daha önce yazdığım gibi
N-120
P-40
K-178
Ca-120
Mg-37
S-48
Fe-2.4
Mn-0.5
Zn-0.5
B-1.2
Cu-0.12
Mo-0.01
Bu arada hemen belirteyim çok aramama rağmen di potasyum fosfat bulamadığım için mono potasyum fosfat kullandım. Dolayısıyla kükürt miktarı normalin üzerinde kaldı. Yani hesabı kükürt ihmal edilmiş olarak yaptım.
Sn. Tabiat,
Benim hesaplamalarıma göre gerekli makro elementler şöyle çıktı
1000 lt su için gerekli miktarlar
1-Mono potasyum fosfat(KH2PO4) .....K%28.73----P%22,76 .......175,743 gr
2-Potasyum sülfat(K2SO4)................K%44,87----S%18,40 .......284,147 gr
3-Kalsiyum Nitrat(Ca(NO3)2+4H2O…...Ca%16.96---N%11.92.........707,497 gr
4-Magnezyum sülfat(MgSO4)+7H2O....Mg %9,87---S %18,40.......375,018 gr
5-Üre(NH2)……………………………............N %40,24........................ 68,922 gr
Sn tabiat formulünüzün kaynağı nedir. Neden üre kullandınız ben şimdiye kadar üre li formul hiç görmemiştim ph dengesini hangi kaynaklarla sağlıyorsunuz.
Sn Sarıcan hesaplarımız arasındaki farklılık kullandığımız gübrelerin içindeki element yüzdelerinin farkından kaynaklanıyor sanırım. Sizdeki değerlere göre de hesap yapıp kontrol edeceğim.
Sn derin, Azot eksiğini üre ile gidermemin sebebi elimdeki üreyi değerlendirmekti Ph yı ayarlamak için de sülfürik asit kullanıyorum.
Sn derin,
Formülün asıl kaynağı Sn. Kudret Hocamın forumda verdiği formuldür. Ancak satın aldığım kimyasalların yüzde içerikleri farklı olduğu için azotu tam karşılamadı ve ek kaynak kullandım. Elimde üre olduğu için onu tercih ettim.
sn tabiat bu formülleri oluştururken çok sayıda parametre kullanılıyor siz birini değiştirdiğinizde herşey değişir.Öncelikle topraksız tarımda amonyum iyonu çok profesyoneller haricinde kullanılmıyor bunu belirtiyim.İkinci olarak emeklerinizin boşa gitmemesi için söylüyorum şundan şu kadar azot burdan bu kadar azot azot oranını tutturduk diye bir şey yok.
Bu formuller oluşturulurken öncelikle elektiriksel iletkenlik değerleri bir birine eşitleniyor,daha sonra elementlerin su içerisindeki uyumlarına bakılıyor,daha sonra ph ayarlamaları yapılıyor aslında daha çok etken var ancak basitçe bunlar.Siz üre formunu kullandığınızda üreden gelen amonyum iyonu bitkinin genç yapraklarında birikip toksik etki yapıyor bu sağlık açısından zararlı kısmı,bitkinin beslenmesi açısından ise saydığım ve sayamadığım tüm parametreleri yerinden oynatıyor.
http://www.growingedge.com/community...p3?s=yes&q=210 (Linkteki formül saf su içindir. Saf su kullanmıyorsanız kullandığınız suyun içeriğine göre ayarlama yapmanız gerekmektedir.) ılıman iklimler için yukarda vermiş olduğum linkteki formul kullanılmış başarı elde edilmiş.Linkte yazan herşeyi tek tek yerine getirmelisiniz kesinlikle hiçbir parametreyle oynamayın.Beğenmezseniz kendinize başka bir formul bulun ancak formulde yazanları eksiksiz yerine getirin.
Kudret hocamın formulünde kaynaklar nedir nasıldır bilmiyorum onu kendisine sormak gerekir.
Elinizdeki gübreleri saflık derecelerini yazarsanız hesaplamalarınızda yardımcı olmaya çalışırım.
Hoşçakalın.
Marullar asıl yetişme gözlerine alındılar. Bu arada pazar sabahından pazartesi öğlene kadar sistem sadece su ile çalıştı. Dün öğlen her iki sistem için besin eriyiği hazırlayıp ekledim. Yatay sistem 1 ton, katlı sistem 500 litre su ile çalışıyor. Bu haftadan itibaren ec 1.9- 2.1 aralığında olacak. Ph ise 6-6.5 arasında.
Fidelerin üzerindeki jütü çıkarıp sera üzerine gölge tozu attık. Böylece hem kavurucu güneş ışınlarını önlüyor hem de fidelere yetecek ışığı sağlıyoruz. İşte resimler
Herşey çok güzel görünüyor. Elinize, emeğinize sağlık. 20-25 gün sonrası için çevrim yapacak yeni fideleriniz hazırlanıyor herhalde değil mi?
Sn Sarıcan yeni tohum atmadım çünkü yaz döneminde sistemde yetiştiricilik yapmayacağım. Benim sera içi sıcaklığı yazın inanılmaz artıyor. İçeride otelin iç mekan bitkileride olmak üzere hiçbirşey bırakamıyorum. Eylülde yeniden tohum atıp başlamaya karar verdik. Aslında zamanlama benim açımdan çok iyi. Hem iki canlı , hem de elini işe sokmadan duramayan biri olarak boruların, su tanklarının arasında dolaşmak zor oluyor
Bu bekleme döneminde ben aramıza yeni katılacak minik doğaseverle ilgileniyor olacağım.
Marulların bugünkü halleri
Fark ettim de hep katlı sistemden görüntü almışım. Bugün yatay sistemin fotoğrafını göndermek istedim. Bu arada 1000 lt lik 2 adet tankı temin edip olaya dahil ettim. Yalnız tankları direkt sisteme bağlamadım. İçinde istediğim kadar besin eriyiğini hazırlayıp devir daim tankını doldurmak, gerektiğinde azalan suyu takviye etmek için kullanıyorum. İşte resimler
Bu başlığı açarken hem katlı hem de yatay sistemi farklı açılardan değerlendireceğimizden bahsetmiştim. Sanırım artık bu değerlendirmeye başlama zamanı geldi. Tamamen kendi deneyimlerim ve gözlemlerime dayanarak şunları söylemek isterim.
-Öncelikle daha önce de toprakta marul ve pek çok bitki yetiştiren biri olarak diyebilirim ki böyle hızlı bir büyüme görmedim. Marullarda her gün yeni bir yaprak sayıyorum. Hızlı gelişen bir bitkideki aksaklığın da hızla ortaya çıkacağını bildiğimden akşam eve gittiğimde aklım serada kalıyor. Sabah telaş içinde seraya bakıp iyi olduklarından emin olunca rahat bir nefes alıyorum.
- Katlı sisteme baştan beri daha sıcak bakıyordum. Şu ana kadar da işçilik açısından daha kolay olduğunu gördüm. Köşeli boruların kullanıldığı yatay sistemin su tahliyesi için ek bir çalışmaya ihtiyacı var. Suyun yağmur oluklarına döküldüğü yerlere tıpalı delikler açıp sonbahar üretimine öyle başlayacağım. Çünkü su tahliyesi büyük sıkıntı oluyor.
-Yatay sistemde Açık kanallardaki buharlaşma fazla olduğundan daha sık eriyik eklemek gerekiyor.
- Su miktarı arttıkça ec - ph kontrolü ve ayarı zorlaşıyor. Değerler katlı sisteme göre daha çok değişiklik gösteriyor.
-Fidelerin arasında gezmek için her seferinde sistemi taşıyan profilin altına girip çıkmak gerekiyor ki bu konu zaten en başta sizler tarafından da dile getirilmişti. Ama deneyip görmek gerekiyordu.
- Her iki sistem için de bir dahaki sefere pet bardak kullanmayı düşünmüyorum. Boruların dışında kalan ve güneş gören kısımlarda yosunlaşma oluyor. sanırım delik çapına uygun ağızlı viyoller kullanacağım.
Verim konusunda yorumumu daha sonraya bırakıyorum. Çünkü henüz şu kadar marul yetiştirdim diyecek durumda değilim. Bir aksilik çıkmaz da 2 haftaya kadar hasadı gerçekleştirirsek verim yönünden de kıyaslama yapabilirim.
Hasata az kaldı)
Sayın tabiat muhteşem olmuşlar. Dikey sistemde kullandığınız borular 3 mü yoksa 6 metrelik mi, bilgi verebilir misiniz rica etsem?
Teşekkürler sayın malbman. Sistemdeki boruların uzunluğu 4 metre.
Başınızı ağrıtacağım ama bu boruların 4 metreliği var mı yoksa siz altı metreden mi kesip kısalttınız? Zira ben bunları bir 3 mt, bir de 6 mt. olarak biliyorum. Kusura bakmayın çok soru sordum ama bir ön çalışma yapıyorum da; bu tür bilgiler ileride lazım olacak. En azından masa başında toparlayabildiğim kadar bilgi toplamak istiyorum. Tekrar teşekkürler.
Baş ağrıtmak da ne demek. Elimden geldiğince seve seve cevaplarım sorularınızı. Biz 6 metrelik boruları kesip ekleyerek 4 metrelik borular elde ettik.
Neden illede 4 Bu fazladan uğraşmanın özel bir nedeni var mı? Mekanı en uygun biçimde kullanma dışında...
Mesajı geç gördüm kusura bakmayın. Sistemin teknik detayları belirlenirken benim katkım olmadı. O yüzden neden bu şekilde boyutlandırıldığını net söyleyemeyeceğim. Ancak işin başına geçince farkettiğim bir detay bu ölçüyü belirlemiş olabilir. Şöyle ki katlı sistemde boru boyu uzadıkça br metrekareye yerleştirdiğiniz fide sayısı artıyor ancak sisteme daha fazla yük biniyor. Boruları sarkmaya karşı çok daha sık desteklemek gerekiyor.
Belki besin eriyiğinin sirkülasyonunda da sıkıntı oluyordur onu bilemiyorum.
Ben artık katlı sistemde hasata başlıyorum. Bugün bir miktar marulu mutfağa göndereceğim. Buyrun resimler.04-05-2009
Bu iş ancak bu kadar güzel olabilir. Emeğinize sağlık. Çok güzel bir zorunlu tatili hakettiniz. Maaşınıza zam, işinize son. Arif olan anlar.
Ellerinize sağlık sevgili tabiat. Böylece sıfır dan başlayıp hasada kadar geçen süreci sayenizde adım adım izledik. teşekkür ederiz.
Şimdi önemli bir konuya daha deyinmek gerek diye düşünüyorum. A dan z ye sistemi kurdunuz , bu sistemde kaç marul yetiştirdiniz. İlk kuruluş olarak alt yapı için harcanan, toprak hariç sera maliyeti,su elektrik gübre ve işçilik ,ambalaj ve satış.
Bukonuyu eğer ayrıntılarıyla paylaşırsanız başından beri savunulan topraksız tarımın ekonomisi hakındada gerçeklerii öğrenmek mümkün olacaktır.Siz belkide topraksız tarımı meslek edinenlere öncü olacaksınız.İşi yoluna koyduktan sonra da paylaşmaya, bilgilendirmeye devam ettiniz size gerçekten teşekkür ederiz. Başarılarınızın devamını dileriz. Bilgi paylaşıldıkça büyür.
Hepinize çok teşekkür ederim. Bilgi, yorum, eleştiri ve desteğini benden esirgemeyen siz dostlarımın da bu marullardaki hakkını inkar edemem. İzlediğim yolu aydınlattınız. Özellikle Kudret hocamın başını çok ağrıttım. Akşamları keyif çayını içerken bile benim yanlış çözdüğüm problemlerimle, sorduğum sorularla boğuşmak zorunda kaldı. Aslında bu iş birbirini hiç görmemiş insanların yaptığı bir ekip işi oldu.
Bu işin mali dökümü için detaylı bir çalışma yapmam gerekiyor. Kısa sürede tamamlamaya çalışırım. Tekrar teşekkürler.
Kudret hocam,
Şule hanımı şahsen de tanırım. Evet uzun zamandır ortalarda yok. Hatta Antalya sayfasını da ihmal ediyor Yakın zamanda organize etmeye çalıştığımız Antalya toplantısına katılacağını umuyorum. Lezzet konusunda ona kesinlikle katılıyorum. Marulların tadı çocukluğumda annemin bahçede yetiştirdiği marullara benziyor ve inanın mis gibi kokuyor. Bu lezzet denen şey göreceli bir kavram ama otelde tadtırdığım herkesten geçer not aldı.
Benden öyle çabuk kurtulamayacaksınız sanırım. Geçen hafta izne ayrılmam gerekiyordu. Ama henüz marullarla işim bitmedi. Daha yatay sistemde ilk hasatı yapmadım. Her iki sistemi tam olarak kıyaslayabilmek için sistemlerin tamamını hasat etmem lazım. Bakalım gramaj, tüketim ,olgunlaşma süresi bakımından nasıl veriler elde edilecek. Bunları öğrenmeden ve sizlerle paylaşmadan doğum yapmayı düşünmüyorum)
Bu sebeple 37. haftaya kadar çalışabilir raporu aldım. ( sanırım doğuma marullarla gideceğim
Bu arada maliyet çalışmasını yapıyorum ama özellikle gübre gibi hala kullandığım ve sistem boşaltılıncaya kadar kullanmam gereken girdiler olduğundan son ana kadar net bir rakam çıkmayacak.
Ama paylaştığımda gübre harcamalarının ne kadar komik olduğunu göreceksiniz. Min. 25 kg'lık ambalajlarda temin edebildiğimiz bu gübreleri sanırım 10 sene kullanırız. O kadar az miktarlar söz konusu ki anlatamam.
Gübre sarfiyatının çok az olduğunu biliyorum ama enerji (elektirik) ve su sarfiyatını merak ediyorum. Ec si düşmüş su ne yapıldı?
Birde özel sorum olacak atık suyu meyve ağaçlarına sulama suyu olarak versek toprakta tuz birikmesine neden olurmuyuz.
Yorulmak falan yok sayın omer.tuncer rica ederim.
1 - Elektrik
Ben 2 adet pompa kullanıyorum. Saatlik tüketimleri : biri 95w diğeri 78 w . Yani günlük ikisi toplam 4.15 kw elektrik tüketiyor.
2- Su
Sistemin biri 1000, diğeri 500 lt su kapasiteli. Ancak bitki kökleri büyüdükçe aldığı su miktarı azalıyor. Şöyle kabaca hesaplanabilir. Her ikisi için haftalık
1.5 ton besin eriyikli su +
1.5 ton kökleri yıkamak için su
700 lt azalan miktarı takviye için besin eriyikli su ( her bir besleme kabına günlük yaklaşık 50 lt su ilave ediliyor.
3- ec si düşmüş su ne yapıldı?
Benim devir daim tanklarımın haricinde birde besleme tanklarım var. O hafta korumam gereken ec aralığında çözeltiyi buna hazırlayıp takviyeyi onunla sağlıyorum. Buna rağmen ec de çok düşme varsa ayrı bir kapta 100 litre suda eritilecek gübreyi 10 litre suda eritip yoğun bir çözelti elde ediyorum ve bunu ölçülü kaplarla 1'er saat arayla sisteme takviye ediyorum. ( Bu arada sisteme giren su yaklaşık 15 dakika sonra tanka dönüyor ama karışım homojen olsun diye ölçüm ve takviyeyi saatlik yapıyorum)
4- Atık suyu ne yapalım?
Şahsen ben otel bahçesi için yetiştirdiğim çiçeklere veriyorum. Çok ta güzel büyüyorlar. Toprağın üstesinden gelemeyeceği bir tuzluluk yaratacağını sanmam. Çünkü ben çiçek viyollerine bu suyu tabandan veriyorum. Normal koşullarda tabandan yapılan sulama tuzun saksı veya viyol yüzeyinde gözle görülür bir tuzlanmaya sebep olur. Ancak viyollerde böyle birşeyle karşılaşmadım.
verdiğiniz bilgiler benim için büyük bir bilgi oldu önümüzdeki sezon için yaptığım hazırlıklar için bilgi biriktiriyorum. şöyle 15-20 da arası bir meyva bahçesi yanına 150-200 m2 sera ve bir bağ evi oluşturuyorum. tarla baktığım yerlerde su ve elektrik yok ve olması için büyük çaba gerektiriyor. Ben de enerji'yi güneş pilleri ile suyuda tarlanın en alçak yerine havuz oluşturarak yapmayı düşünüyorum da. sizin bilgileriniz benim için çok kıymetli.
Sayın omer.tuncer zahmetin lafı olmaz. Yardımcı olabildiysem sevinirim. Ancak kafama bişey takıldı. Arazide su yok diyorsunuz.
15-20 dekarlık alana dikeceğiniz meyve ağaçlarının ihtiyacı olan suyu havuzdan karşılayabilecek misiniz.
Sulamayı damlama ile mi yapacaksınız
Meyve ağaçları seradan çıkan atık su haricinde de özel gübreleme isteyecektir ve bu gübrelemeyide su ile birlikte yapmanız gerekir. Bunları hesapladınız mı?
Bir bahçe tesis edilirken (meyve,sebze, peyzaj farketmez) sulama ilk sırada organize edilmesi gereken bir unsurdur.
Benim meyvecilik yapacağım yerde yıllık yağış 600 - 1000 kg m ve ben de ağırlıklı olarak ceviz, zeytin ve badem yetiştireceğim. zaten susuz bile olur da.
Ben ürün verimi açısından nisan temmuz arası damlamayla sulamayı düşünüyorum. elektirik alabilirsem, sondajıda düşünüyorum.
En kötü ihtimalleri göz önüne getirip hesaplarımı yapmalıyım. Çünki yatırım için hayli yüksek bir mebla olacak üstelik 4-5 yıldan önce verim alınmaya başlanılmıyor.
Arkadaşlar, dün akşam düşündüm de şu mali dökümü aslında sistem sonlandırılmadan da yayınlayabilirim. Ancak hala kullandığım gübre, elektrik ve suyu haftalık tüketim olarak belirttim. Üretim sonlandırıldığında hafta sayısıyla çarpıp sonuca ulaşabiliriz.
Sisteme ait bilgiler.
............................................KATLI SİSTEM....................YATAY SİSTEM
Kapladığı alan ................... 1mx4mx2adet= 8m...............4m x 6m x 1 adet= 24m²
Fide kapasitesi................. 640 adet ..........................640 adet
Su hacmi ................... 500 lt................................1000lt
Bitkiye ait bilgiler
Tohum atma tarihi 7 mart
İlk çimlenme 14 mart
Perlite alıp fide yetiştirme 04 nisan
Sistemde esas yerlerine alınma 13 nisan
Tohum çeşidi Rito nadine rz f1
2-GÜBRE MALİYETİ
2-a ) Katlı sistem
Cinsi………………… Haftalık tüketim …………….kg fiyatı - TL
………………………… ( Temel ihtiyaç+Kayıplar……….. (KDV hariç)
Kalsiyum nitrat…………….306+183.6=489.6 gr……………………1.10
Üre………………………….27+16.2=43.2 gr………………………..0.86
potasyum sülfat……………..154.5+92.7=247.2 gr…………………2.36
MKP………………………..88+52.8=140.8 gr…………………….3.50
Magnezyum sülfat…………205.5+123.3=328.8 gr…………………0.65
Demir sülfat…………………7+4.2=11.2 gr………………………...0.50
Borik asit …………………….3.25+1.95=5.2 gr…………………….1.70
Çinko sülfat………………….1.19+0.69=1.88 gr……………………1.50
Bakır sülfat…………………..0.15+0.09=0.24 gr ……………………4.65
Mangan sülfat………………..0.78+0.45=1.23 gr…………………..3.60
sodyum molibdat……………..0.01+0.006=0.016 gr……………….90.00
2-b ) Yatay sistem
Cinsi…………………. Haftalık tüketim ………………. kg fiyat
………………………………. (Temel ihtiyaç+ Kayıplar……….. ( KDV hariç)
Kalsiyum nitrat……………..612 +183.6=795.6gr………………….1.10
Üre………………………….54+16.2=70.2 gr……………………….0.86
potasyum sülfat…………….309+92.7=401.7 gr…………………….2.36
MKP……………………….176+52.8=228.8 gr ……………………3.50
Magnezyum sülfat…………..411+123.3=534.3 gr……………………0.65
Demir sülfat…………………14+4.2=18.2 gr………………………….0.50
Borik asit ……………………6.5+1.95=8.45 gr……………………….1.70
Çinko sülfat………………….2.38+0.69=3.07gr……………………..1.50
Bakır sülfat………………….0.3+0.09=0.39 gr……………………….4.65
Mangan sülfat……………….1.56+0.45=2.01 gr……………………..3.60
sodyum molibdat……………..0.02+0.006=0.026gr…………………90.00
3-ELEKTRİK
3-a) Katlı sistem
Motor kapasitesi…………….Haftalık tüketim
78 w/saat….1.87kw/gün…………13.09 kw
3-b) Yatay sistem
Motor kapasitesi ……………Haftalık tüketim
95 w/saat- 2.28 kw/gün …………..15.96 kw
4- SU
4-a) Katlı sistem
Sisteme her hafta eklenen su……….500 lt/hafta
Kök yıkama için gerekli su…………500 lt/hafta
Kayıplar için eklenen su…………….600 lt/hafta
4-b) Yatay sistem
Sisteme her hafta eklenen su……….1000 lt/hafta
Kök yıkama için gerekli su…………1000 lt/hafta
Kayıplar için eklenen su…………….600 lt/hafta
5- ORTAK MASRAFLAR
A- Yetiştirme materyali
Materyal…… miktar……….tutar(KDV hariç)
tohum viyolü ………(9x12) 13 adet………. hesaplanmadı
*** bardak……………1250 adet…………….. 9.36 TL
perlit …………………. 200 dm³……………..12.71 TL
torf …………………… 300 lt ………………33.08 TL
tohum……………….. 1300 adet …………….. 40.56 TL
TOPLAM…………….95.71 TL+ KDV
B- Ölçüm cihazları
Ph-ec metre………………………163 euro + KDV
kalibrasyon sıvısı(ph 7.01)………19 euro+ KDV
kalibrasyon sıvısı(ph 4.01)…………19 euro+KDV
kalibrasyon sıvısı(ec için)…………..19 euro+KDV
Hassas terazi………………………..280 TL+KDV
ölçü kapları…………………………16.8 euro+ KDV
TOPLAM 953 TL( KDV dahil)
İşçilik -bu büyüklükteki sistem için ortalama 1 kişi yarım günlük işçilik
Sayın Tabiat,
İnternet oratamında bulabileceğimiz en detaylı analizi yayınlamışsınız. Bu paylaşımı tebrik etmem lazım.
Bu satırı çözemedim. 4 metrelik 75mm PVC borularınız var. 8 katlı toplam 32 adet yatay sistemde. 4 metresi 9,30 lira 32 adet var 297,6 liralık PVC boru olmalı. Buradaki 21,5 boy diye yazdığınız bilgi nedir ? 32 boyunuz yok mu ?
75 mmçaplı 32 adet 4 metre boyunda toplam128 metre . 6 metrelik borular kullanıldığı için 128/6=21,33...21,5 boy. boy fiatı 9,3 tl 21,5*9,3 = 199,35 tl
Bende size katılıyorum sayın akınselcuk. Gerçekten bütün detaylarıyla her şeyi yazmış sayın tabiat. Çok teşekkür ederiz,işte paylaşıma güzel bir örnek.
Evet hocam bende tam cevabımı bulmuş yazıma ilave yapacaktım ki siz benden önce açıklamışsınız. Boruların standartı 4 metre değilmiş. O zaman metre fiyatı 1.55 lira.
Ben bu analizi excel e geçiriyordum da daha ikinci satırda takılınca sormaya acele ettim. Excele geçirip daha büyük sistemlerde malzeme arttıkca fiyat nereye gidecek görmek istiyorum. Marulun sistemini amorti süresi vs. daha kolay anlaşılacak.
Sayın akınselcuk bende deminden beri acaba başka bir yanlışmı var diye düşünüyorun. 200 litre perlit 12,71, 300 litre torf 33,78. Uçuz değil bedava, İstanbulda bulabileceğimiz fiatların yanında. Dün 1 torba kum aldım 5 tl 2 torba torf aldım 40 litre yazıyor torbalarında ama gerçeği 25 litre yok 7,5*2 =15 tl toplam 20 tl .hepsi 2 tekneyi ancak doldurur.
Sizden rica etsek excel de düzenlenmiş haliyle verirmisiniz.Çiddimanada düşünen arkadaşalarımıza işik tutacak güzel ve güvenilir bir kaynak olacak.
Sn. Tabiat,
Katlı sistemde 8 Adet 100*70 köşeli iniş borusunu ve dolayısıyla kör tapasını nerede kullandınız. Katlı sistemde böyle bir sarfiyat olmaması lazım.
Doğru söylüyorsunuz. Onlar oranın değil o 8 köşeli boru ve alt satırdaki körtapa katlı sistemde değil. Aslında yatay sistemin dışında kalması için ayırmıştık. Ama gözümden kaçmış. O sekiz boru fideleri ilk 1 hafta tuttuğumuz bölme. Sistem maliyetine dahil edilmemeli.
Yalnız malzeme miktarı arttıkça br. fiyat düşüyor. Bunu da göz önüne almak lazım. Kudret hocamda bahsetmiş. Ben yıllık ortalama 1000 lt. fide yetiştirme torfu, bir o kadar da iç mekan torfu kullanıyorum. Perlit deseniz yine miktar büyük. Bu yüzden bu malzemelere firmalardan aldığımız teklifler daha düşük olabiliyor. Fiyatı belirlemede miktar, ödeme şekli, nakliye ve ikili ilişkiler etkili oluyor.
Haklısınız sayın tabiat, fiatlar gerçekten çok enteresan geldi. ****** miktar fazla olınca iskonto larda fazlalaşıyor.
Sevgili arkadaşlar bir şeyi düzeltmek istiyorum müsaade ederseniz, biliyorsunuz bilmediğim konuda asla yorum yapmam. Benim mesleğim ziaat değil ,belki bazı arkadaşlarım sordukları soruya cevap alamayınca veya benim yorumlamamamdan alınabilirler ama dediğim gibi ,bir soruya cevap verebilmek için o konuda iyi biliyor olmanız lazım.
mesele şu, sayın tabiatın maliyet hesaplarında bir konu dikkatimi çekti. Bu işe niyet eden arkadaşları düşündüre bilir. Elektrik sarfiyatı. Bu gider motor etiketine bakılarak hesaplanmaz. çünkü motorlar maximum yükte etiket değerlerine ukaşırlar.
sanıyorum sayın tabiatın kullandığı motorlar 7-8 belki10 metreye saatte 2-3 ton su basan motorlar oysa bizim kullandığımız 2 metre yüksekliğe saatte örneğin 250 litre su durum böyle olunca elektrik maliyeti bayağı düşecektir.
Bunun en güzel şekli seranın girişine bir elektrik saati bağlamak , sarfiyatı KW/saat olarak oradan takip etmektir. Umuyorumki böyle olsa idi elektrik maliyeti bayağı düşecekti.
Bir ikinci konuda şu köklerin yıkanması için gereken haftalık 500 kitre su sarfiyatı.
Bitkiler su kültüründe olduğu için kökleri yıkamaya gerek yoktu diye düşünüyorum. Zira tuzlanma ancak katı ortam kültüründe olur.Buharlaşan su zaman içinde tuz miktarının yükselmesine sebep olur. Su kültüründe besin eriyiğinin değiştirilmesi yeterlidir diye düşünüyorum.zira ayrı bir maliyet getiriyor. Ama bu suyu kullanıyorsak tabiiki önemli değil.
Her hafta sistemdeki suyu komple değiştirmeye gerek var mı? EC ve pH değerleri normalse devam etmek gerekmez mi? Besin değişim zamanındaki kriterler ne olmalı? Otomasyon sistemlerde durum nasıl işliyor acaba? Böyle bir sistemde besin analiz cihazı olması ve eksilen elementin takviyesi ile su değişimi olmadan sürekliliğin sağlanması gerekir diye düşünüyorum.
Sayın sarıcan otomasyon sistemlerde zaten geri dönüşümdeki su sürekli ölçülüyor ve azalan element otomatik olarak takviye ediliyor. Zaten topraksız tarım yapılan modern seralarda maliyeti bu tür sistemler artırıyor. Biz suyun ec miktarını ölçüyoruz ama ec değişimine hangi elementin azlığının sebep olduğunu bilemiyoruz. Bu yüzden de içeriğini bildiğimiz besinlerle haftada bir değişim yapıyoruz.
Bir sistemin maliyeti sistemi kuran kişiden tutunda, sistemin nerede, ne tür malzemelerle, ne büyüklükte kurulduğuna göre değişim gösterir.
Mesela işyeri ve konutlar için enerjinin br fiyatlandırması farklıdır. Ya da ben suyu sondajdan kullandığım için musluk suyu kullanım bedeliyle aynı olmayacaktır.
Sayın sarıcan otomasyon sistemlerde zaten geri dönüşümdeki su sürekli ölçülüyor ve azalan element otomatik olarak takviye ediliyor. Zaten topraksız tarım yapılan modern seralarda maliyeti bu tür sistemler artırıyor. Biz suyun ec miktarını ölçüyoruz ama ec değişimine hangi elementin azlığının sebep olduğunu bilemiyoruz. Bu yüzden de içeriğini bildiğimiz besinlerle haftada bir değişim yapıyoruz.
Bir sistemin maliyeti sistemi kuran kişiden tutunda, sistemin nerede, ne tür malzemelerle, ne büyüklükte kurulduğuna göre değişim gösterir.
Mesela işyeri ve konutlar için enerjinin br fiyatlandırması farklıdır. Ya da ben suyu sondajdan kullandığım için musluk suyu kullanım bedeliyle aynı olmayacaktır.
Sayın Tabiat,
Zaten fiyatlarınız toptan bazda. Bu malzeme 10 katına çıksa bile 1,55 Lira olan PVC boru maliyeti düşşe düşşe 1,40 Liraya düşer. Bu da sistemin fizibilitesini yapanın yanına lehte bir hata olarak kar kalır. Bizim burda aldığımız 50 litre perlit 7 lira idi. Bunu 200 litre aldığımızda 28 lira yerine 18 küsür versek bile fizibiliteyi hataya sürükleyecek rakam farkları ortaya çıkmaz diye düşünmekteyim.
Aklıma takılan bir konu daha var. 70 lik boru kullanmışsınız. Marulların büyümüş hali yan yana tam sığmış. Kazara 100 lük boru kullanmış olsaydınız depo ve sistem suyu orantısız olacaktı. Başlangıçta aldığınız bazı uyarılara göre düzeltmeler yapmanız da kolayca gerçekleşebildi. Yani sanki bu sistemde önceden çalışılmış bir ARGE var gibi.
Kış aylarından bu yana kurduğum farklı 7 -8 adet deneme sisteminde ancak kurduktan sonra farkedilebilen bir sürü yanlışla karşılaştım. Ya da başlangıçta hiç hesaba katmadığım kendiliğinden ortaya çıkan pratik sonuçlar. Oysa kurmadan önce ince ince düşünmüştüm. Pompalar , debiler , su değiştirme kolaylıkları , bakım kolaylığı gibi bir sürü unsur, büyük sistem kurarken gözönüne alınması gereken detaylar.
Şimdi burada 5 - 6 aydır büyük bir pratik yaptık gene de başlangıç yatırımı yüksek olan bu sistemleri kurmak için hatasız bir bilgiye ihtiyaç var. Para çok kıymetli , iyice emin olmadan kağıt üzerinde cizip ölçmeden büyük bir düzenek kurmaya cesaretim henüz oluşmadı.
Bu sisteminizi kurarken örnek aldığınız bir plan proje oldu mu merak ediyorum. Yoksa hepsini tek tek hesap kitap mı ettiniz ?
benim kurmak istedğim sistemde marullar arası 5er cm aynı hizadakilerde 10 cm olacak fakat hepsi farklı açılarda yerleştirilecek aşağıdaki gibi, sizce eksiği var mı çok mu kalabalık olur?(boru 100lük)
Marullar büyüdüğünde sıkışık olur. Açı yapmasında bir sakınca olmamakla beraber mesafelerin daha çok olması lazım. Tabiat' ınkiler 20 cm olmasına rağmen sıkışıklık yaşamış.
Fakat amatör hobiciye herşey serbest. En güzeli deneyip görmek.
Sayın akınselçuk daha önce de bahsetmiştim sistemin teknik detaylarını ben belirlemedim. Projeler işyeri sahibimiz tarafından verildi. Ve sanırım daha önce kurulmuş denenmiş sistemler model alındı. Buna rağmen her sistemin uygulamaya geçirilmesiyle birlikte düzenlenmesi gereken hususlar ortaya çıkıyor. Örneğin bizim yatay sistemin su tahliyesi çok zor. Boruların uç taraflarına , toplama kanallarının üstüne gelecek şekilde tahliye muslukları koymak gerekiyor. Sistem boşaltılınca ilk iş bunu halledeceğim. Bir örnek de katlı sistemden vereyim. Borular arası mesafe marullar büyüdüğünde sıkıntı yaratıyor. Sonbahar üretiminde bu mesafenin de artırılması lazım.
Hepinize merhaba arkadaşlar;
Katlı sistemi boşalttık sayılır. Yaklaşık 60 marul kaldı. Asıl paylaşmak istediğim yatay sistemle ilgili izlenimlerim.
Biliyorsunuz bu güne kadar işçilik açısından hep katlı sistemi savunmuştum üstelik hasada da erken gelmişti.
Ama yatay sistem yavaş gelişimine rağmen daha ağır, göbekli marullar yetiştirerek beni şaşırttı. Buna en büyük etkenin güneş ışığından eşit ve max. yararlanma olduğuna kanaat getirdim. Çünkü katlı sistemin en tepe sıralarında da hem marullar göbekleniyor hem de daha ağırlaşıp erken hasada geliyor. Katlı sistemdeki ilk marul hasatında ağırlık 125 gr idi. Bu ağırlık hasat sonunda 220 grama kadar çıktı ancak marul yapraklarında şekil bozuklukları oldu. Yani ticari olarak değer kaybetti.
Yatay sistemdekiler daha geç gelişti ama herhangibir şekil bozukluğuna uğramadan 300-350 grama kadar ulaştı. Yatay sistemden fotoları da göndereceğim.
Yatay sistemden fotolar
Tabiat ana seni tebrik ediyorum.
Bende yatay katlı sistemden aldıklarımı hiç tartmadım.
Ama beni mutlu eden şey 20 gün içerisinde fideciklerden baş bağlamaya geçmiş olmasıydı...
Sizde bu süre şartlara bağlı kalarak ortalama ne kadardır?
Tohum atma...............7 mart
Sisteme yerleştirme......13 nisan
Katlı sistem ilk hasat......4 mayıs (125 gr)- son hasat 20 mayıs(200 gr)
Yatay sistem ilk hasat....15 mayıs(200gr)- şu anki ağırlık (300-350 gr)
Sn.tabiat hangi siztemi önerirsiniz ticari olarak yatay mı yoksa katlı mi?
Peki sizce her ikiside mantıklı değil mi? 07 mayıstan itibaren hasata başlıyorsun. Sırasıyla iki sistem arasında sürekli ürün alıyorsun... Yani ticari olan kısmı: Istikrar....
Sayın Acarextt03 haklısınız ama katlı sistemde daha fazla dikim olur adet olarak yatay sistemde güzel ama yer olarak daha fazla yer kaplar bence yanlışmıyım?
Marulu Konya halinde kasası 7 liraya alıyorlar. Kasaya aşağı yukarı 20 marul sığıyor. Tanesi 30 - 40 kuruşa geliyor. Direk pazara tezgaha satarsan 50 kuruş ile 1 lira arasında satabilirsin.
Bu fiyatlar hangi sezona ait ? Çünki Topraklı tarımla aynı sezonda fiyatlar ucuz olur.
Böyle bile bence karlı olucak birde ticari yönünü ele almak lazım.
2 Sezon marul veya Ispanak + marul yapılabilir sanırım . 1 dönüm sera getirisi hiçte gözardı edilmemeli bence.
Sn. delimus 2 Sezon marul veya Ispanak + marul yapılabilir sanırım .ıspanak yetişiyormu bu şekilde?
Ben adanada fazla kıyaslayamıyorum ziraa burda limon para etmez aynı mevsim izmir istanbul tane ile satılır ,biber,patlıcan,domates vb.. aynı. Sorum hazır cevap almak gibi düşünülmesin.Çiftçiyim fakat köyümde çevremde hiç seracı yok.
Peki katlı sistemde sehba ayak aralığını, 1m değilde 2m yapsak o zaman yatay sisteme yakın verim alırmıyız? Ne dersiniz?
Tabiat' ın uygulamasını basitce exel tablosuna döküp inceledim. Dikey sistemde ekonomik bir tablo ortaya çıkmadı. Seri üretim için sera hariç diğer masraf kalemleri için daha basit ve ucuz malzemelerle bir düzen kurmak gerektiğine kanaat getirdim. Bakımı ve ayakta tutması zor.
Yatay sistem biraz daha ekonomik gibi görünüyor. Ama ticari anlamda sera masrafı hariç sitemin daha basit ve kullanışlı olması lazım. Marulu para kazanmak için topraksız yöntemlerle seri olarak üreteceksek borulardan kanallardan kurtulmak gerekiyor. Acizane fikrim budur.
Sn.akınselcuk
Yurt dışında çekilmiş bir video görmüştüm kanalların içinde bir uçtan öbür uca kadar marullar hasata geliyordu bu sistem bizim burda olmaz mı?
saygılar iyi bayramlar
O film şerit tekniği oluyor su devamlı akıyor fakat ticari olarak bence riskli ve masraflı.
.Proforma Fatura topladık dosyayıp sunduğumuzda %75 kredi alacağımız belirtildi fakat işte bayram girdi araya büyük ihtimal yarın cevap ve paramızı alıcaz.Faturalandıramadığımız işçilik,nakliye,harç,Tohumdan fide aşamasına olan malzemeler filan için Ayrıca çiftçi ihtiyaç krediside çektik.Hepsi hipotek tarla karşılığı yani topraksız tarım diye ek bir teşvik filan olmadı..
Ziraat bankasında topraksız tarım kredisi yok. Eğer iyi tarım kredisi çekerseniz, iyi tarım yaptığınızı belgelendirmeniz gerekiyor. Bunun için bir sertifikasyon kuruluşu ile anlaşma yapıp, bir sene içinde gerekli kriterleri yerine getirmeniz lazım. Ürününüzün de sertifikasyon kuruluşunca yaptırılacak pestisit testlerinden geçmesi lazım. Bu durumda güncel faiz oranı %6. 5 yıl vadeli ve yıllık ödemeler şeklinde kredi kullanabiliyorsunuz.
Halk bankasında topraksız tarım kredisi var, fakat faiz %20.
Eğer ziraat bankasından sera kredisi çekeceğim derseniz %11.5 gibi bir oranla çekiyorsunuz. Bu durumda şuba size yetiştireceğiniz ürünü soruyor ve ona göre kredi tahsis ediyor. Mesela serada domates yetiştireceğim derseniz, 1 dekar sera için 12,000 TL kredi kullanabiliyorsunuz. Süs bitkisi yetiştiriciliğinde 26,000 TL limiti var ki, bu rakkam zaten sera kredisine verilen en yüksek rakkam. Benim kuracağım sera 30,000 TL tutuyor derseniz çok bir şey ifade etmiyor. Aradaki farkı kendiniz karşılamak durumundasınız.
Diğer yandan, Ziraat bankasından 1 dekar sera için 15,000 TL sulama kredisi kullanablirsiniz. Bunun faizi %0 (sıfır) ve 5 yıl geri ödemeli. Ama 1 dönüm domates serasının sulama tesisatı için 15,000 TL vereceklerini sanmıyorum.
Aslında sorunuzun yanıtı evet sayın yelkoma. Bu sistemde çilek olur (ben başaramadığım için böyle söylüyorum) Çileklerin kökleri için 70 lik boru yeterli olur.
çileği Toprakta yapacaksan 100lük boruyu 2 ye bölüp çok az eğim vererek damla sulama sistemi ile yapıyorlar, mersinde bir işletme benzer bir sisteme sahipmiş , ekonomist dergisinde okumuştum.
Çilekte forumda sanırım envor hocamda yapmıştı,Dikey olarak poşete ekip asıyorsunuz üsten damlama olarak sulanıyor ve böylece max. fide yerleştirebiliyordu.Forumuzdaki tüm çilek çalışmalarını incelemenizi tavsiye ederim.
Arkadaşlar merhaba ,bir konu hakkında yardıma ihtiyacım var .akan su külütründe büyümekte olan marullarımın kökleri balon gibi şişiyor .Bu süreç normalmi yoksa bir sorunmu eğer sorunsa çözümü varmı.
Sn. delimus,
100' lük boruyu ikiye bölme işlemini tam anlamadım ama bahsettiğiniz yatay sistemse gördüğünüz sistem yağmur olukları ile yapılmış olmalı, 100' lük boruyu ikiye bölmeye gerek var mı?
Yağmur olukları bu işte gayet güzel kullanılır. Eğer diktörgen kesitliler olursa kullanımı daha da kolay olur. Tek sıkıntı açıkta kalan yüzeyden perlitin ışık alarak yosun yapmasıdır. Onun içinde naçizane tavsiyem yağmur oluğunu baştan başa siyah renkli polietilen (torba malzemesi) ile kaplamaktır. Sadece fidelerin sisteme konulacağı yer delinerek fideler yerleştirilir. Böylece çileklerin başka bir yüzeyle temasıda engellenir.
Ayrıca benim çilek deneyimim olduğu için şunu da söyleyebilirim. Çilek kökleri gerek perlitte gerekse (ben en son hydroton kullanmıştım) başka bir malzemede çok kök yaptığı için 70' lik boruyu tıkamıştı ve sulamada problem yaşamıştım. Bu yüzden eğer direkt olarak kökler su içinde olmayacaksa 70' lik boru kullanmayın derim.
Sayın Tabiat hazır marul sisteminde çilek yaptığı için onu ikaz edemedim. Çilekte neden başarısız oldu bilemiyorum ama gerçekten üzüldüm.
Düşey boruda çilek sistemi için Sn. Alone' nin sistemi en güzel çilek örneklerinden biridir ama oda bir türlü başarılı bir grafik çizemedi.
Eğer profesyonel anlamda yapacaksanız en pratik çözümlerden biri Sn. Jibuti' nin düşey sosis modelidir. Yatay sistemde de en güzel malzeme yağmur oluklarıdır.
Başarılar diliyorum.
Sn. Yelkoma,
Daha öncede görmüştüm bu sistemi. Bence zorlama olmuş, boşu boşuna işçiliği artırmışlar ve montajı zorlaştırmışlar. Dikdörtgen kesitli en büyük model yağmur oluğunu alın, güven içinde kullanın. Gördüğüm kadarıyla bu sistemde açtıkları üst yüzeyi kapatmamışlar ama size tavsiyem yosunu ve buharlaşma ile besin suyu kaybını engellemek için oluğun üstünün kapatılmasıdır. Oluk içine ister perlit, ister pomza koyun olur ama torf kuruyunca geçirgenliği nasıl olur, beslemede problem yaratır mı bilemem.
bu kadar yeter yahu
uzadıkça uzuyor konu
sürüklüyorda insanı
hiç ilgim yok alakam yok ama bu kadar copy paste yaptırdı
zormuş bu işler
UUU.